Sentence examples of "devam ettiler" in Turkish

<>
O kış koyunlar ölmeye devam ettiler. В ту зиму овцы стали умирать.
Ama Fransa, Çin ve Rusya, Saddam'la el altından ticarete devam ettiler. В это время Франция, Китай и Россия тайно вели торговлю с Саддамом.
Diğerleri çingenelerin gerisinde kalmamak için, Filistin'e devam ettiler. Другие уехали в Палестину, в основном, цыгане.
Davayı çözmeye devam ettiler. Они продолжили раскрытие дела.
Canlılar karada kolonileşmeye devam ettiler. Живые существа принялись осваивать сушу.
Ve böylece hayatlarına devam ettiler. Чтобы снова началась нормальная жизнь.
1321 tarihli barış anlaşması uzun ömürlü olmadı, her iki Andronikos fiilen birbirlerinden bağımsız dış politika izlemeye devam ettiler. III. Мирный договор 1321 года соблюдался недолго, поскольку Андроник-младший начал вести практически независимую внешнюю политику.
Formosa ve Vietnam hükümeti arasında milyon dolarlık bir anlaşma olmasına rağmen, hükümetin yavaş hareket etmesi ve çelik fabrikasının sahibi olan holdingin sorumluluktan yoksun oluşunun yarattığı öfke ve hüsran ülke sınırlarını aştı ve geçen bir yılda da devam etti. Медлительность правительства, а также отсутствие подотчетности в отношении металлургического завода вызвали гнев и отчаяние, которые вылились в массовые протесты по всей стране и продолжаются уже целый год, хотя правительство Вьетнама и заключило с заводом соглашение на миллионов долларов США.
Hayır. Evliliği kabul ettiler mi ki? Они хотя бы согласились на брак?
Makalenin yazıldığı yaz aylarının sonlarına doğru, Kriz Dernekleri ve Genç Yaşıt Eğitimi Birliği ('Y - PEER "), neden kız kaçırma geleneğine karşı mücadele edilmesi gerektiğini anlatan kısa skeçler sunarak karşı kampanyalarına devam etti. Позднее тем же летом была написана статья, а Ассоциация кризисных центров и Молодёжная сеть равного обучения "Y - PEER" продолжили кампанию посредством небольших зарисовок о том, почему нужно бороться с похищением невест.
Kasabamızı yok ettiler, ama anılarımızı da alamazlar, değil mi? Они уничтожили наш город, но они не сотрут наши воспоминания?
İnsan vücudu ölü olmasına rağmen aktif olmaya devam ediyor. Будучи мертвыми, человеческие тела все еще остаются активными.
Dünyamızı yok ettiler ve sizinkini de yok edecekler. Они разрушили наш мир, разрушат и ваш.
Söyleyecek bir şeyin yokmuş gibi davranmaya devam mı edeceğiz? Или продолжим притворяться, что тебя ничего не тревожит?
Mario hematoloji bölümüne girdikten sonra, Alice'in kanından kalanı yok ettiler. После проникновения Марио в лабораторию, они уничтожили оставшуюся кровь Элис.
Kafa sallayıp, yoluma devam etmek istiyorum. Я хочу просто кивнуть и идти дальше.
Bana tamam deyin ben de devam edeyim. Скажите, если согласны и мы продолжим.
Hayır, aramaya devam ederim. Нет, я еще поищу.
Yeminli düşmanlar olmaya devam mı? Мы снова стали заклятыми врагами?
Postları Fransızlara verip karşılığında at alırız sonra kızını aramaya devam ederiz. Мы обменяем их французам на лошадей и будем искать ее дальше.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.