Sentence examples of "dikkat etmek" in Turkish

<>
Karbonhidrata dikkat etmek lazım. С углеводами надо осторожно.
Kırmızı ete dikkat etmek gerek. Не налегайте на красное мясо.
Detaylara dikkat etmek gerek. Ага. Внимание к деталям.
Benimle konuşurken ses tonuna dikkat etmek isteyebilirsin, ayakçı. Что-то мне не нравится твой тон мальчик на посылках.
Sen dikkat etmek zorundasın.. Вы должны обратить внимание.
Tom Mary'nin söylediklerine dikkat etmek zorunda değil. Фома не должен обращать внимание на то, что говорит Маша.
Neden bir tek ben dikkat edecekmişim? Почему я один должен быть осторожен?
Ülkeyi'de, önce Kenya'ya, sonra Almanya'ya, sonra nihayetinde sığınma hakkı kazandığı ABD'ye terk etmek zorunda kaldı, ancak daha sonra'de öldü. В году он был вынужден покинуть страну, отправившись сначала в Кению, затем в Германию и наконец добрался до США, где он получил политическое убежище и прожил до своей смерти в году.
Ama buna dikkat çektiğiniz için teşekkürler. Но спасибо, что обратили внимание.
Etmek zorundayım. Bu benim görevim. Приходится, это моя работа.
Tüm ekibimiz dikkat çekmeye başlıyor. Вся команда привлекает повышенное внимание.
Her şeyin temiz olduğunu kontrol etmek istiyorlar, değil mi? Они просто проверят, чтобы везде было чисто, да?
Dikkat, Yukarı Doğu Yakalılar. Внимание, жители Верхнего Ист-Сайда.
Hani şu filmdeki sürekli dans etmek isteyen karakter gibi. Как персонаж из фильма, который просто хотел танцевать.
Onu yolda kaybetmemeye dikkat et, Eli Uzun Şahıs. Осторожно, не потеряй по дороге, Липкие Пальчики.
Söz konusu mültecilere yardım etmek olunca deneyimin, paha biçilemez değerini açığa çıkarıyor. Когда речь идет о помощи беженцам, ваш опыт может оказаться просто бесценным.
Sen ve Hal içeri girin ama kendinize dikkat edin. Ты и Хэл идите внутрь, но внимательнее там.
Bizi yok etmek için bir virüs yaptılar. Они сделали вирус, чтобы уничтожить нас.
Dikkat et küçük sümüklü. Будь осторожен, молокосос.
Saygısızlık etmek istemem efendim ama kendisi daha en başından beri bu yolculuğa sıcak bakmıyordu. При всём уважении, сэр, он вообще не хотел ехать в это турне.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.