Sentence examples of "diye sormak" in Turkish

<>
Gavin, Pied Piper uygulamanız için oldukça heyecanlı ve bizimle görüşmek için uğrayabilir misiniz diye sormak istemiştik. Гевина очень заинтересовало ваше приложение "Pied Piper" Не могли бы вы прийти пообщаться с нами?
"Neden" diye sormak seni çıldırtır, Hank. "Почему" сведет тебя с ума, Хэнк.
Bir kere bile mi mesaj atmadı? İyi misin diye sormak için? Она даже ни разу не написала, не спросила, как ты?
Bernie, bana bir iyilik yapabilir misin diye sormak istiyorum. Берни, я хочу просить тебя еще об одном одолжение.
Steph'e evlenme teklif edebilir miyim diye sormak için karların içinde Bridgeport'a kadar gidişimi hatırlıyor musun? Помнишь, как я проехал весь путь в снег до Бриджпорта чтобы сделать Стефани предложение?
Ertesi sabah, geri dönebilir miyim diye sormak için Veronica'nın yanına gittim. На следующее утро. Я решил выяснить у Вероники могу-ли я вернуться назад.
Pazartesi yeni bir oylama yapabilir miyiz diye sormak istemiştik. Мы просим вас провести новое голосование в понедельник утром.
Cuma akşamı bana gelmek ister misin diye sormak istemiştim. Я хотела узнать ты придешь ко мне в пятницу?
Bu öğretmene ödev var mı diye sormak gibi bir şey. Это как спрашивать учителя, есть ли домашка на выходные.
"Böylesine çeşitli bir topluluk"... diye bahsediyor Fisher. Может быть потому, что многие из них - эмигранты.
Baksana, hep sormak istiyordum. Я тут хотел тебя спросить.
Yani yarın biraz erken çıkabilirim diye umuyordum. Поэтому я завтра хотел бы уйти пораньше.
Ee, şimdi sormak için gitmek zorundayım. Ну теперь я должна пойти и спросить.
Kim daha yavaş ölecek diye bir yarışma yapmıyoruz burada. Это вовсе не соревнование, кто может умереть медленней!
Sana bir kaç sormak istiyorum Raul Lopez hakkında sorular. Я хочу задать вам пару вопросов о Рауле Лопесе.
Benim endişeme göre ortak zemin diye bir şey yok. Компромисса здесь быть не может, таково мое мнение.
Bana sormak istediğin bir soru var, sorabilirsin. Если у тебя есть вопрос, то спроси.
Kafan iyi olsun diye geldiysen evinde kalsan da olurdu. Если чтобы дуть, то мог просто дома остаться.
Bende tam ona bunu sormak üzereydim. Я только что собиралась спросить его.
Eskiden Nico diye biriyle çalışırdı, ama o herif de bu işleri bıraktı. Обычно он работал с человеком по имени Нико, он тот уже завязал.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.