Sentence examples of "doğru kişi olduğumu" in Turkish
Bana "onu gerçekten anlayan tek kişi olduğumu" söylerdi.
Говорила, что я единственный человек, который ее понимает.
Herkes tehlikedeydi ve ben onları kurtarabilecek tek kişi olduğumu biliyordum.
Всем угрожала опасность, и только я мог их спасти.
Doğru kişi olduğunuzu kanıtlamanız için size bir yıl veriyorum. - Bir yıl çok fazla...
У тебя будет год, чтобы доказать, что ты тот, кто мне нужен.
Doğru kişi olmalı. Onların da tanıdığı ve saygı duyduğu yaşlı biri olmalı.
Надо послать правильного человека из старейшин, кого они знают и уважают.
Biz birbirimiz için doğru kişi değildik ve o bunu biliyordu.
Мы не подходим друг другу, и он это знает.
Bilim insanı falan olduğumu söylemiyorum ama, ayakkabılar da hücrenin içinde, doğru mu?
Не говорю, что я гений, но обувь же возле койки, правильно?
Haziran itibariyle 00'den fazla aile ya da 00 kişi evinden oldu.
По состоянию на июня более семей (человек) были вынуждены покинуть свои дома.
O da, tüm şehrin benim bir orospu olduğumu bildiğini söyledi.
Он сказал, что весь город знает, что я шлюха.
Ülkenin her yanında yaklaşık milyon kişi tarafından konuşulan bu diller ile sınıflarda, marketlerde, toplu taşımada ve internette karşılaşılabilir.
На индейских языках разговаривает приблизительно миллион человек по всей стране, эти языки можно встретить в учебных заведениях, на рынках, в общественном транспорте и в Интернете.
Her neyse, o büyük gece geldi çattı ben işleri doğru yollardan yaparım.
И вот настает этот день, и с моей стороны все идет гладко.
Başkent Tunus'un kilometre güneyinde yer alan Susa'nın tatil kasabasında bir plaja açılan silahlı saldırıda çoğu yabancı turistlerden oluşan kişi öldürüldü.
Не менее человек, в основном иностранных туристов, были убиты, когда преступники открыли огонь на пляже в курортном городе Сус, расположенном в км к югу от столицы Туниса.
Herkesin benim suçlu olduğumu düşündüğünü biliyorum, ama bana komplo kuruldu.
Я знаю все думают что я виноват, но меня подставили.
Güçlü deprem sonucu bir kişi öldü ve pagodalar zarar gördü.
Один погибший, разрушенные древние храмы получили повреждения от сотрясения могучих скал.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.
In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.
Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.
Advert