Sentence examples of "doğu yakasında" in Turkish

<>
Yukarı Doğu Yakasında sadece bir tane "O Kız" olabileceğinin farkında değil mi? Неужели она не понимает, что на Верхнем Ист-Сайте может быть только одна звезда?
Doğu yakasında turlayıp duruyorum. Я над Ист Эндом.
Yukarı doğu yakasında yaşıyor. Живёт в верхнем Ист-Сайде.
Beni Yukarı Doğu Yakasında bir yere girmem için tutmak istedi. Он хотел, чтобы я обшарил особняк в верхнем Ист-Сайде.
Kurt doğu yakasında Gil ile konuşuyor şimdi. Курт разговаривает с Гилом в восточном укрытии.
Her savaşın kendince silahları vardır ama Yukarı Doğu Yakasında, savaşın kuralları basittir burada kural yoktur! У каждого есть свое оружие. А на Верхнем Ист Сайде правила битвы просты нет никаких правил.
Kapını arka tarafı doğu yakasında... Задняя дверь на восточном побережье...
Fakat yukarı doğu yakasında bazen ölüler hâlâ konuşur. Но на Верхнем Ист-Сайде мертвые иногда продолжают говорить.
Bu Yukarı Doğu yakasında bir ergenlik ayini sayılır. Это можно сказать обряд посвящения на Верхнем Ист-Сайде.
Burada, Londra'nın doğu yakasında bile. Даже здесь, в Лондонском Ист-Энде.
New Orleans da dahil olmak üzere doğu yakasında bir sürü fabrikaları var. У них есть производства по всему восточному побережью, включая Новый Орлеан.
Amerika Ermeni Kilisesi'nin Doğu Psikoposluk Bölgesi'nin açıkladığı şekilde unutma beni çiçeği, "Ebedi anmanın temasını ifade ediyor ve aynı zamanda geçmişe, bugüne ve geleceğe dair tecrübelerin sembolik olarak anımsanması anlamına geliyor." В Восточной епархии Армянской апостольской церкви США пояснили, что незабудка "символизирует знак вечной памяти, но также, в символичной форме, предназначена пробуждать переживания прошлого, настоящего и будущего".
Gözünüz güney yakasında olsun. Оставайтесь на южной стороне.
Hitler Ukrayna bölgesinin yönetimini, Ostministerium (Doğu Vekaleti) başı olan Nazi filozof Alfred Rosenberg'e (-) verdi. Гитлер назначил нацистского философа Альфреда Розенберга (-) главой Имперского министерства оккупированных восточных территорий, которое управляло территорией и Украины.
Sahibinin geçen hafta şehrin öbür yakasında.... öldürüldüğünü göz önünde bulundurursak.... epeyce seyahat etmiş bir telefon bu. А телефон круто путешествует, учитывая, что его владелец был убит на другом краю города неделю назад.
Nisan tarihinde Kuzey Ukrayna'daki Çernobil Nükleer Enerji Santrali' ndeki nükleer erime olayı atmosfere radyoaktif madde yayarak Ukrayna, Belarus, Rusya ve Doğu Avrupa'da yüz binlerce -yahut milyonlarca- kişinin aşırı radyasyona maruz kalmasına yol açtı. апреля года ядерная катастрофа на Чернобыльской атомной электростанции в северной Украине спровоцировала выброс радиоактивных веществ в атмосферу, подвергнув сотни тысяч - если не миллионы - жителей Украины, Белоруссии, России и других стран Восточной Европы огромной дозе радиации.
Paris'in bu yakasında sadece bir tane kireçtaşı ocağı var. В этой стороне от Парижа только один известняковый карьер.
Sabah: 51 'de. Doğu saatiyle. В: 51 часов по Восточному времени.
Oğlu Sam ile birlikte yukarı Batı yakasında yaşıyor. Живет в верхнем Вест-Сайде с сыном, Сэмом.
Doğu Sudan'la ilgili dosyaları okuyorum. Читаю доклады про Восточный Судан.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.