Sentence examples of "eşsiz bir" in Turkish

<>
Kızınız çok eşsiz bir konuda uzmanlaşıyor. У вашей дочери довольно уникальная специализация.
Kumarı sevenler için eşsiz bir mali hizmet sunuyorum. Я предлагаю уникальные финансовые услуги любителям азартных игр.
Eddie araba hırsızı ve eşsiz bir sürücü. Эдди - угонщик автомобилей и превосходный водитель.
Aslında değil Owen gibi Vore severlere yenildikleri hissini veren eşsiz bir hizmet sunuyormuş. Она предлагает уникальные услуги воре-любителям, вроде Оуэна, которые мечтают быть съеденными.
Aslında kadın parfümü ile Haribo'nun harmanlandığı eşsiz bir şeydi. Вообще-то, это уникальная смесь желатина и женского парфюма.
Bugün bize eşsiz bir fırsat sunuldu. Сегодня у нас есть уникальная возможность.
O zaman eşsiz bir insan olmalısın. Выходит, вы совершенно уникальный человек.
Böylesine eşsiz bir güzelliği görmek büyük bir zevk. Большое удовольствие - видеть перед собой такую красавицу.
Onların çocuklarına yakın olmak, Fletcher'a düşmanımız olan ülkelere ulaşmak için eşsiz bir fırsat sunuyordu. Сблизившись с этими детьми, Стивен бы получил доступ к самым страшным врагам нашей страны.
Bu, uygarlık tarihinde eşsiz bir andır. Это уникальное время в истории нашей цивилизации.
Bence eşsiz bir şey. Думаю, нечто уникальное.
Bu da, hepimizi eşsiz bir duruma sokuyor. Это ставит всех нас в крайне уникальное положение...
Eşsiz bir yeteneğe sahipsin. У тебя уникальные способности.
Sana dokunabilmek öyle eşsiz bir şey ki. Это так необычно - прикоснуться к тебе...
Bu beni eşsiz bir pozisyona sokuyor. Это ставит меня в уникальное положение.
Eşsiz bir oyun yazdı... Она написала уникальную пьесу...
Ama sen kariyeri başarılarla dolu eşsiz bir adaysın. Да. Но ты уникальный кандидат с отличной карьерой.
Etiyopyalı Bir Adamın Issız Ölümü Одинокий конец одного из самых публичных людей Эфиопии
Genellikle küreselleşmeyi destekliyorum, ancak her ülkenin eşsiz ve güzel giysilerini kesinlikle mahvetti. В общем, я за глобализацию, но она очевидно разрушила уникальную, замечательную одежду каждой страны.
Internet'i herkesin özgürce bağlanabildiği, iletişim kurabildiği, yazabildiği, okuyabildiği, izleyebildiği, konuşabildiği, öğrenebildiği, yaratabildiği ve yenilikler icat edebildiği açık bir ağ olarak muhafaza edin. Поддержка Интернета как открытой сети, в которой всякий обладает свободой объединяться, общаться, писать, читать, смотреть, говорить, слушать, изучать, создавать и производить что - то новое.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.