Sentence examples of "elbise" in Turkish with translation "платье"

<>
Kıvırcık Shirley kısa kollu kırmızı puantiyeli elbise giyiyordu. O parlak göz kimdi? Кудрявая Ширли была в красном платье в белые горошины с небольшими рукавами.
Eğer sende yoksa.. bir elbise veya etek almayı.. düşün istersen. ты могла бы прикупить платье или юбку если у тебя еще нет...
Üzerimde Harry'nin mezuniyetinde giydiğim elbise ve altın ayakkabılarım var. Tamam Bayan Goldfarb, gidiyoruz. Я надену платье, в котором была у Гарри на выпускном и золотистые туфли.
Bir kaç saat önce o elbise benimdi tamam mı? Пару часов назад платье было моим, так ведь?
Ve sonra bir gün o turuncu elbise. А потом в один день оранжевое платье.
Yani, yeni bir elbise giyorsun ve parfüm sıkıyorsun. В смысле, у тебя новое платье и духи.
Siyah elbise, siyah ayakkabılar, herşey siyah. Черное платье, черные туфли, все черное.
Bu geceki parti için sana elbise getirdim. Я принес тебе платье для сегодняшнего вечера.
Bir elbise giyin ve oturmayın yeter. Просто одень платье и не садись.
Kırmızı bir elbise onun üzerinde iyi görünüyor. Красное платье на ней хорошо смотрится.
Bu arada sonradan tartışma çıkmasın diye söylüyorum giyeceği elbise tam olarak beyaz değilmiş, yumurta kabuğu rengi. Во избежание ссоры в будущем, на ней будет не белое платье, а цвета яичной скорлупы.
Ve kendime yeni bir elbise almak için mazeretimi de bulmuş oldum işte. И у меня теперь есть уважительная причина, чтобы купить новое платье.
Yeni bir elbise giyip hoş romantik bir restoranda et-balık siparişi veriyor olman gerekmez mi? Разве ты не должна сейчас сидеть в ресторане в красивом платье и заказывать еду?
Sadece marka giyerim ve Virginia'da yaşamaya başladığımızdan beri, elbette, partime uygun bir elbise bulamıyorum. Я ношу только брендовые вещи, у нас в Вирджинии конечно негде купать платье для вечеринки.
Evet, elbise giymek için sabırsızlanıyorum. Ayrıca yeniden tıraş olmak için de gerçek bir sebebim oldu. Да, жду, не дождусь, чтобы снова одеть платье, хоть будет повод побриться.
Mavi bir elbise ile Monica Lewinsky'nin kirli çamaşırları ortaya çıkınca Beyaz Saray'ın benzi attı. Когда Моника Левински достает из грязного белья свое синее платье, Белый Дом бледнеет.
Burada elbise, sütyen ve ayakkabı var, Ama iç çamaşırın yok. Здесь платье, лифчик, пара туфель, но нет нижнего белья.
Yoksa sergide gri elbise ve mavi ayakkabılar giyen kızıl saçlı anaokulu öğretmeni misin? Рыженькая воспитательница которая на выставке была одета в серое платье и синие туфли?
Bu parlak bir kırmızı elbise ama Technicolor çok pahalı. Это светло красное платье, но раскраска очень дорогая.
Rana Tharular - Gümüş beyazı, parlak renkli elbise ve siyah eşarpların üzerinde çarpıcı biçimde güzel görünüyor. Рана тхару - белое серебро выглядит поразительно красиво на красочном платье и черных накидках.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.