Sentence examples of "elimden geldiğince" in Turkish

<>
Sen Max'le ana yola doğru gidin ben de onları elimden geldiğince oyalayayım. Вы с Максом дуйте на трассу, я постараюсь задержать этих уродов.
Elimden geldiğince çok Yeşil Marslı'yı özgür bırakmaya çalıştım. Я пыталась освободить как можно больше Зелёных Марсиан.
Elimden geldiğince şiddetle itiraz ettim. Я возражала как только могла.
Elimden geldiğince uyum sağlamalarına yardım ediyorum. Я помогаю им приспособиться как могу.
Ben de elimden geldiğince yardım ediyorum. И я помогу всем чем смогу.
Onu elimden geldiğince iyi eğittim, fakat hala söz dinlemiyor ve dengeyi görmezden geliyor. Я обучил его так хорошо, как мог, но по-прежнему своенравен и неуравновешен.
Ama elimden geldiğince çabuk dönmüştüm. Но я тут же вернулся.
Hayatımı, elimden geldiğince düzgün bir şekilde yaşamaya çalıştım. И я старался прожить жизнь как можно более честно.
Elimden geldiğince fazla insan kurtarmak gibi bir yükümlülüğüm var. У меня есть обязательства спасти как можно больше людей.
Elimden geldiğince yardım etmeye çalışıyorum sadece. Сделаю всё возможное, чтобы помочь.
Elimden geldiğince betona yakın keseceğim. Bacağının mümkün olduğu kadarını kurtaracağım. Постараюсь ампутировать поближе к бетону, максимально сохранив вашу конечность.
Elimden geldiğince işbirliği yaptım ama bu hakarete katlanamam. Я пытался сотрудничать, но терпеть такие выходки!
Merak etme! Elimden geldiğince destekleyeceğim seni. я буду помогать тебе насколько хватит сил.
Gelişmeleri elimden geldiğince kontrol etmeye çalıştım, ama onu vazgeçiremedim. Я попытался его образумить, но мне это не удалось.
Bu şeyi elimden geldiğince sakin bir biçimde sürmeye çalışıyorum. Я пытаюсь ехать так тихо, насколько это возможно.
Çığlık attığını duydum ve bu yüzden elimden geldiğince hızlı koştum. Я слышал его крик, поэтому бежал со всех ног.
Tamam, elimden geldiğince size bir şeyler anlatmaya başlayacağım. Ладно, я начну и постараюсь рассказать вам кое-что....
Sadece ben vardım. Bu yüzden elimden geldiğince çabuk aradım. Нет, поэтому я позвонил, как только смог.
Ben de elimden geldiğince kısa sürede oraya geleceğim. И я буду там так скоро как смогу.
Buna cevabımı elimden geldiğince dikkatli vereceğim. Я отвечу как можно более деликатно.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.