Sentence examples of "erken saatlerdeki" in Turkish

<>
Yakıp kavuran sıcağa gelince, yaz gittikçe yaklaşırken sürücülerin sabah erken dışarı çıktığını söylüyor Fisher. Приближается лето, и по утрам байкерши выезжают всё раньше и раньше, спасаясь от зноя.
Bu durumda, yaşındaki Tacik göçmeninin Moskova'nın hemen dışındaki göçmen bürosundan çalışma izni için zorlu süreci tamamladıktan kısa süre sonra Nisan gününün erken saatlerinde ölümünün ülke çapındaki sosyal medya kullanıcıları tarafından yankılanma hikayesi şaşırtmadı. Учитывая этот контекст, не удивительно, что история - летнего таджикского мигранта, умершего рано утром апреля после завершения сложного процесса получения патента на работу в миграционном центре рядом с Москвой, нашла глубокий отклик у пользователей социальных медиа в стране
Kırgız "Dans Eden 'Kelin" Erken Evlilik ile Taşra Gelinlerinin Haşin Hayat Şartlarına Dikkat Çekmekte Киргизская "танцующая келинка" протестует против ранних браков, привлекая внимание к трудной жизни сельских невест
Tako salısı için biraz erken değil mi? А не рановато ли для тако по-вторникам?
Yani yarın biraz erken çıkabilirim diye umuyordum. Поэтому я завтра хотел бы уйти пораньше.
Brick, İncil hakkında konuşmak için biraz erken. Брик, еще слишком рано говорить о библии.
Bu yüzden eve erken döndüm. Вот почему я вернулась раньше.
Onları ne kadar erken öğrenmeye başlarsan bu iş o kadar iyi çözülecek. И чем скорее вы начнёте это понимать, тем лучше всё получится.
Belki trafik olur, erken çıksan iyi olur. Всё же лучше выехать пораньше - вдруг пробки.
Um, o kadar erken değil. Эм, но только не рано.
Sabahın erken saatlerinde, iş arkadaşın Bayan Kono Keiko ölü bulundu. Biliyor muydun? Сегодня рано утром, ваша коллега, госпожа Кэйко Коно была найдена мертвой.
Yarınki toplantı her zamankinden dakika erken olacak. Завтрашнее собрание начнётся на минут раньше обычного.
İşin tuhaf yanı ise, bazen eve erken gelirdi ve ben uyuyormuş gibi yapardım. Смешно, иногда она приходила домой рано, а я притворялся, что сплю.
Miranda iş gezisinden erken dönüyor. Миранда возвращается из командировки раньше.
Neden bu kadar erken döndünüz? Почему вы так быстро вернулись?
Düşünmek için çok erken gibi hissettiriyor. Кажется, рановато об этом думать.
Valentine, sağlıklı bir bebek bir ay erken doğmuş olması ona zarar vermemiş. Валентин - крепкий малыш, как будто и не родился на месяц раньше.
Bana daha erken haber verseydin keşke. Лучше бы ты сказал мне раньше.
Hımmm. Bunu daha erken yapmalıydık. Нам следовало сделать это раньше.
Yatılı okuldan bu kadar erken dönerek ne yapıyor o? В чем дело? Почему так рано из школы?
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.