Sentence examples of "erken uyarı" in Turkish

<>
Bu bir tür erken uyarı cihazı. Это что-то вроде устройства раннего оповещения.
Erken uyarı sisteminde bir arıza vardı. В системе раннего оповещения был дефект.
Onun hava kanadı genellikle havadan erken uyarı ve denizaltısavar savaşı için F-35B Lightning II avcı-bombardıman uçakları ve Merlin helikopterlerinden oluşacaktır. Авиакрыло, базирующееся на корабле, будет состоять из истребителей-бомбардировщиков F-35B и вертолётов Merlin для ДРЛО и ПЛО.
Yakıp kavuran sıcağa gelince, yaz gittikçe yaklaşırken sürücülerin sabah erken dışarı çıktığını söylüyor Fisher. Приближается лето, и по утрам байкерши выезжают всё раньше и раньше, спасаясь от зноя.
Ve son bir uyarı, canım kardeşim. И ещё я тебя предупреждаю, братец.
Bu durumda, yaşındaki Tacik göçmeninin Moskova'nın hemen dışındaki göçmen bürosundan çalışma izni için zorlu süreci tamamladıktan kısa süre sonra Nisan gününün erken saatlerinde ölümünün ülke çapındaki sosyal medya kullanıcıları tarafından yankılanma hikayesi şaşırtmadı. Учитывая этот контекст, не удивительно, что история - летнего таджикского мигранта, умершего рано утром апреля после завершения сложного процесса получения патента на работу в миграционном центре рядом с Москвой, нашла глубокий отклик у пользователей социальных медиа в стране
Uyarı yapalım mı, efendim? Выдать им предупреждение, сэр?
Kırgız "Dans Eden 'Kelin" Erken Evlilik ile Taşra Gelinlerinin Haşin Hayat Şartlarına Dikkat Çekmekte Киргизская "танцующая келинка" протестует против ранних браков, привлекая внимание к трудной жизни сельских невест
Açıklama yok, uyarı yok. Без объяснений, без предупреждения!
Tako salısı için biraz erken değil mi? А не рановато ли для тако по-вторникам?
Burası üzerinde İmparatorluk uyarı ilanı bulunan yasak bir bina. Это предупреждение империи, не подходить к этому зданию.
Yani yarın biraz erken çıkabilirim diye umuyordum. Поэтому я завтра хотел бы уйти пораньше.
Herhangi bir uyarı olmadan aniden kaybolan bir kocayı? Такого мужа, который исчезает безо всякого предупреждения?
Brick, İncil hakkında konuşmak için biraz erken. Брик, еще слишком рано говорить о библии.
Bayım, son uyarı! Господин, последнее предупреждение!
Bu yüzden eve erken döndüm. Вот почему я вернулась раньше.
Bir uyarı atışı yapmaktan söz ediyorum. Я имею в виду предупредительный выстрел.
Onları ne kadar erken öğrenmeye başlarsan bu iş o kadar iyi çözülecek. И чем скорее вы начнёте это понимать, тем лучше всё получится.
Öldürülmesi, uyarı amaçlı olabilir. Её убийство могло быть предупреждением.
Belki trafik olur, erken çıksan iyi olur. Всё же лучше выехать пораньше - вдруг пробки.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.