Sentence examples of "esir düştü" in Turkish

<>
İsyancı Gerontius'la karşılaşan birlikleri, Vienne'de yenilgiye uğradı (411) ve oğlu Constans esir düştü, bir süre sonra da idam edildi. его армия, которая вела боевые действия против Геронтия, потерпела поражение при Виенне в 411 году, после чего его сын Констант ІІ был схвачен и казнён.
1918 yılında İngiliz güçlerine esir düştü. В 1918 году был взят англичанами в плен.
1918'de İngilizler tarafından yakalandı ve esir düştü. Koch, 1919'da Almanya'ya geri döndü. Во время войны он был захвачен в плен британскими войсками и содержался в плену до 1919 года.
Esir ettikleri Hıristiyanları bu şekilde zorla Müslüman yapıyorlarmış. Таким образом пленных христиан пытались убедить принять ислам.
Üzerine bavul düştü de. На меня упал чемодан.
Sizi esir etmelerine izin mi verdiniz? Вы позволили захватить себя в плен?
Biri düştü ve yandı, diğeri sadece yandı. Один разбился и сгорел, второй просто сгорел.
İnsanları esir alıyor, öldürüyorsunuz. Берёте пленных, убиваете людей.
Yavaşla, Ben düştü! Тормози, Бен выпал!
Ruslardan neredeyse her gün bundan daha fazlasını esir alıyoruz. Русских мы каждый день берём в плен намного больше.
Beyler. Benim bir anda bak şekerim düştü ha. Ребята, у меня упал сахар в крови.
Yarım saat içinde bir İngiliz Sömürge Askerleri esir nakledecek. Birine ihtiyaç duyabilirler. Наряд, сопровождающий пленных, уходит через полчаса, им нужен человек.
Sence burada mı düştü? Думаешь, упала сюда?
uşağını esir alamazsın. - Öyle mi? а потом взять в заложники его дворецкого.
Yaratık da uçurumdan düştü. Чудовище упало в ущелье.
Pekala. Mitra daha önce onu esir tutan korsanlardan daha büyük ve kötü korsanlar tarafından esir tutuluyor. Итак, Митру удерживают новые пираты, которые круче тех, кто захватил её до этого.
Bir çocuk içine düştü ve öldü. Ребенок упал в него и умер.
Beni esir alana kadar bilmiyordum. Пока он не схватил меня.
Mordo, Londra Mabedi düştü. Мордо, лондонский храм пал.
Çavuş esir aldığınız adam, mücadele ediyordu. Сержант, твой пленный пытался по-настоящему сопротивляться.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.