Sentence examples of "eski kafalı" in Turkish

<>
Onun eski kafalı olduğunu düşünmüyorsunuz, değil mi? Вы же не думаете, что он отстой?
Millet Anya biraz eski kafalı. Ребята, Аня немного старомодная.
Böyle modern lafları boş verin, ben eski kafalı bir kediyim. Ох уж эти ваши современные разговоры. Я ведь такой старомодный кот.
Dünkü fikirlerim biraz eski kafalı fikirler gibi gelmiş olabilir size. Мои идеи вчера, наверное, поразили вас немного старомодностью.
Eski kafalı, iyi bir polis gibi işimi yapıp, belki de bu işi çözebileceğiz. А о том, как мне сделать обычную полицейскую работу и расставить всё по местам.
Burada eski kafalı olması gereken benim. Это мне тут полагается быть старомодным.
Bana eski kafalı diyebilirsiniz ama birbirinizden nefret ettiğiniz zamanı tercih ederim. Merak etme. Пусть я старомодна, но мне нравилось, когда мы друг друга ненавидели.
Eski kafalı olabilirim ama nişanlanınca böyle oynaşmalara son vermek gerekir. Считай меня старомодным, но после помолвки такие развлечения недопустимы.
Manny, bazen biraz eski kafalı olabiliyorsun. Мэнни, иногда ты бываешь немного старомодным.
Ben eski kafalı bir adamım. Ну, я старомодный парень.
Ben öyle katı ve eski kafalı tanımlar kullanmazdım. Я бы не стал использовать такой грубый термин.
Eski kafalı ama seksi olduğunu söyleyen kimse oldu mu? Никто не говорил тебе, что ты сексуальный ворчун?
Bir eski kafalı ve hafif bira lütfen. Олд фешен и легкое пиво, пожалуйста.
Ben eski kafalı bir adamım, binbaşı. Ну, я парень старомодный, коммандер.
Ben bunun bir gelenek oldugunu anliyorum - hala uygulanan, çok eski bir gelenek. Я понимаю, что есть такая традиция, очень такая старая традиция, ее применяют.
Cehenneme git, yarrak kafalı! Иди к черту, придурок!
Dar sokaklar eski evlerle dizili, birkaç blok ötedeki şık ve pırıl pırıl şehir manzarasına keskin bir zıtlık sağlıyor. Узкие улочки застроены старыми домами, сглаживающими резкий контраст с блестящими городскими пейзажами, расположенными всего в нескольких зданиях отсюда.
Geri kafalı oldu bu. Это старомодно. Я такой.
Çökmüş ekonomi ile yüzleşmek zorunda kalan üç işsiz mimar ise şehri terk etmeyi reddediyor ve sıradışı bir yürüyüş turu acentası açmaya karar veriyorlar - Porto, genel durum, iyisi ve kötüsü: Mimari, Tarih, Politika, Şehircilik, Yavaş Gıda ve Söylentiler Sizlere caddeleri, terk edilmiş binaları, meydanları, karanlık arka sokakları, eski pazarları, baharatlı petiscos'ların ucuz "tascas" larını ve hepsinin arkasındaki hikayeleri göstereceğiz ve çok taraflı bakış açılarından mükemmel sohbetler edeceğiz. Три безработных архитектора перед лицом внезапного экономического разрушения отказались покинуть город и решили открыть невероятное агентство прогулочных туров, чтобы показать Порто с обеих сторон, хорошей и плохой: архитектура, история, политика, городская жизнь, кафе и рестораны, легенды... Мы покажем вам аллеи, брошенные здания, площади, небольшие улочки, старые рынки, недорогие забегаловки с острыми португальскими закусками, расскажем истории, связанные с этими местами.
New Jersey'deki yarrak kafalı geyiklere hiç benzemiyor. Не такой, как уроды в Нью-Джерси.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.