Sentence examples of "fark ettim ki" in Turkish

<>
Sonra fark ettim ki, hikâye aynen Hayama'nın ailesini anlatıyor. Ему не хватает настойчивости. Я согласен! Я же говорил!
Fark ettim ki gerçekten popüler olmuşum. Как выяснилось, я очень популярна.
Fark ettim ki sahip olduğum hiç bir şey aslında benim değildi, çünkü maç şikeliydi. Я вдруг осознал, все это было не моим, так как игра была проиграна.
Bu yüzden ben de bazı yatırımcı evraklarını inceledim, ve fark ettim ki isimsiz bir şirkete geri dönüyor. Я подала запрос на инвесторов, и, оказалось, что все они связаны с анонимной подставной компанией.
Ama bugün ellerim misket limon doluyken fark ettim ki sonsuza dek korkamazsın. Но сегодня, с руками полными лаймов, поняла нельзя вечно бояться.
Hemen sonra fark ettim ki, hızım, süper gücüm, röntgen görüşüm vardı. Скоро я понял, что у меня есть большая скорость супер-сила, рентгеновское зрение.
Sonra da fark ettim ki zaten milletin içindeydik. И тут я обнаружил, что вокруг люди.
Ama fark ettim ki sizinkini kapamak için buradayım! Но теперь понял, что должен раскрыть ваши!
Sonra fark ettim ki senin hakkında aslında hiçbir şey bilmiyormuşum. Тогда я поняла, что ничего о тебе не знаю.
Anlamaya çalıştım ama fark ettim ki... Я пыталась выяснить, но поняла..
Fark ettim ki, bir kuş gibi Alexis'in de yuvayı terk etmesi gerek. Я начал понимать, что, подобно птице, Алексис пора покинуть гнездо.
Neden havalimanına birlikte gitmeyi kabul ettim ki? Почему я согласился отвезти всех в аэропорт?
Ama şu an, artık makul bir seçeneğin kalmadığını fark ettim. Но сейчас я понял, что у меня больше нет вариантов.
Öylesine aptallık ettim ki. Я была такой дурой.
Bir sey fark ettim. Я вдруг кое-что понял.
O kadar uzun süre nefret ettim ki, Ollie. Долгое время, я злилась на тебя, Оливер.
İnanın, ben de fark ettim. Уж поверьте, я это заметил.
Evime girmek üzereyken sokakların dikkat çekici sessizliğini fark ettim. По дороге домой, я застал улицы подозрительно тихими.
Kolumda bir renk değişimi fark ettim de. Я заметил обесцвечивание кожи на своей руке.
Evet. Otobüs durmadan hemen önce fark ettim. Я заметила его незадолго до моей остановки.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.