Sentence examples of "fazladan" in Turkish

<>
O zaman fazladan birkaç kuruşa da değmez mi ne dersin? Ну, не думаешь это стоит еще несколько дополнительных центов?
Dikkatli olun, fazladan bir güvenlik önlemi olabilir. Будьте начеку. Там может оказаться больше мер безопасности.
Sana fazladan birkaç mark da bıraktım. Ещё оставила тебе пару лишних марок.
Saçları için fazladan havlu hoşuna gidiyor. Ей нравятся дополнительные полотенца для волос.
Biliamadamlarına göre Neptün, gereken fazladan enerjiyi derinliklerinden alıyor. Ученые полагают, что Нептун получает дополнительную энергию изнутри.
Hizmet ettiğiniz fazladan yıl için tazminat talep edebilirsiniz. Вы можете потребовать компенсацию за дополнительный год заключения.
Plazma silahın için fazladan bir kapsül getirmeyi unutma. Не забудь захватить запасные капсулы для твоего PPG.
Teknolojinin gelişimiyle mi alâkalı coşmuş bir narsizm mi yoksa sadece birilerinin elinde fazladan televizyonları mı varmış? Это олицетворяет расцвет технологий, крайнюю степень нарциссизма, или у кого-то просто было много телевизоров?
Bay Jones, fazladan sandalyeler nerede acaba? Мистер Джонс, где взять еще стулья?
Ve kimsesiz insanlar fazladan öderler. И одинокие люди платят больше.
Bu özel grubun fazladan birkaç koltuğu olsa gerek. У этой группы должно быть пару лишних мест.
Dune ve şu Fransızlardan birisini al ve fazladan cephane de. Возьми с собой Данна и этого кренделя. И дополнительные боеприпасы.
Fazladan cephane ve sis bombası getirin. Принесите ещё патронов и дымовых гранат.
O yüzden sana araştırman için fazladan biraz zaman vermek istedim. И поэтому я решил выделить вам на него больше времени.
Yayında fazladan saniye bile kalsak, önemli olabilir. Önemli şeyleri başa sakla tamam mı? лишних секунд эфира могут стать критичными, так что сперва о главном, ясно?
Yani yüzükler bunlar ama burada fazladan bir yüzük var. Это кольца, но тут есть еще одно кольцо.
Onun sadece fazladan ilgiye ihtiyacı var. Gelişimindeki bu kritik dönemde rehber bir ele ihtiyacı var. Ему просто нужно больше внимания, рука, проводящая его через эту крайне важную стадию.
Yiyecek bir şeyimiz yok ve fazladan iki kişiyi beslememiz gerekiyor. У нас нет еды, и появилось еще два рта.
Sylvia Plath doğru ve Shakespeare'den söz alıntıları üzerine fazladan üç soru daha. Сильвия плат правильно так что три еще вопросы на цитаты из Шекспира.
Güzel mi diye bakmak için fazladan bir şişe daha aldım ama anlamıyorum. - Güzel olduğuna eminim. Я купила ещё одну бутылку, чтобы попробовать хорошее оно или нет, но сказать не могу.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.