Sentence examples of "görünen yüzü" in Turkish

<>
Brody'nin ne olduğunu ikimiz de biliyoruz, Kongre üyesi kısmı en azından görünen yüzü. Мы оба знаем, кто такой Броуди, и конгрессмен он в последнюю очередь.
Para, buzdağının sadece görünen yüzü. Деньги - это только верхушка айсберга.
Bu buzdaginin görünen yüzü sadece. Это была только верхушка айсберга.
Bu yüzü daha önce görmüştüm. Я видела ваше лицо раньше.
Ülke adına iyi politika izliyormuş gibi görünen menfaatçiler vatandaşları içten içe hüsrana uğratacaktır. Мы должны установить хорошую, выгодную политику, которая возместит разочарования сердец граждан.
Çok güzel bir yüzü vardı. Çok hoş bir cildi. У него было такое милое личико, чудесная кожа.
Görünen o ki, ailenin parası var ama henüz fidye talep edilmemiş. Похоже, семья богата, но требования о выкупе пока не было.
Ama bazen yüzü gözümün önüne geliyor. Но иногда я вижу его лицо.
Görünen o ki, kızla Lee Tong adındaki bir erkek dansçının arası bozukmuş. Очевидно, она была в плохих отношениях с танцором по имени Ли Тонг.
Ben artık şirketin yüzü olmakla kalmıyorum ve umarım sen ve kurul bunu unutmazsınız. Я не просто лицо компании, и надеюсь, совет об этом помнит.
Bildiğiniz gibi, ilk saat çok önemlidir ve görünen o ki elinizde üzerinde çalışabileceğiniz hiçbir şey yok. Как вы знаете, первые часов критические, и похоже, у нас нет ничего для работы.
Göz kapakları düşük, yüzü şişman, boynu kalın. Мешки под глазами, отёчное лицо, толстая шея.
Bağışla beni. Görünen o ki işitme duyumu kaybetmişim. Извини, кажется у меня проблемы со слухом.
Gerçekten çirkin bir yüzü var. У него точно уродливое лицо.
Görünen o ki, biri bir şey arıyormuş. Выглядит, так как будто кто-то что-то искал.
Bu, düşmanının yüzü. Это лицо нашего врага.
Ama görünen o ki şehir yaşamı sonunda seninle aynı fikirde oldu. Похоже, ты, наконец, приспособилась к жизни в деревне.
Tam bir Amerikalı yüzü var. Kovboy gibi ya da Abraham Lincoln. Такое американское лицо, как у ковбоя или у Авраама Линкольна.
Görünen o ki, ona yeterli saygıyı göstermiyormuşum. Видимо я не проявляю к ней достаточного уважения.
Yüzü artık kendi yüzü değil. Его лицо больше не его.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.