Sentence examples of "göz alıcı" in Turkish

<>
Bu göz alıcı Bella Song'un yeni kıyafeti sizi daha mükemmel gösterecek, şimdi... От этого платья Беллы Сонг невозможно отвести взгляд. Он полностью изменит ваш образ.
Her zamanki gibi göz alıcı görünüyorsun, Eileen. Ты замечательно выглядишь, Айлин, как всегда.
Kendine oldukça göz alıcı bir iş seçmişsin Mia. Какую гламурную карьеру ты себе выбрала, Миа.
"Secretariat'ın sahibi göz alıcı ve karizmatik" diye yazmışlar. Они пишут, что "владелица Секретариата поразительна и харизматична"
Yılın en gösterişli ve en göz alıcı akşamı. Это самый роскошный и пленительный вечер в году.
"bulutlar arasından parlayan güneşin göz alıcı ışığı saçlarına düştü. "когда золотистый луч солнца коснулся твоих прекрасных волос".
yayıncılığın en göz alıcı güçlü adamı bir Bret Easton Ellis karakterine yakışır bir çıkış yaptı. " Уход одного из самых ярких и сильных игроков издательского дела достоин персонажа книги Брета Истона Эллиса "
Demokrasinin göz alıcı bir zaferiydi. Это был блистательный всплеск демократии.
Her yere değil; sadece göz alıcı ve parlak yerlere. Ну, не везде, только на гладкой блестящей поверхности.
Çok göz alıcı bir hayat sürüyorum. Я веду весьма светский образ жизни.
Hollanda Ulusal Arşivi tarafından yüklenen baskılar yıl önceki Japonya'ya bir göz atma imkanı sunuyor. Снимки, загруженные Голландским национальным архивом, предлагают взглянуть на то, какой была жизнь в Японии лет назад:
Alıcı seninle nasıl iletişim kuruyor? Как покупатель с тобой связывается?
Sakharov Ödülü'nden sonra, birçok kadın, hastane bahçesinde doktora olan desteklerini kutlama yaparak belirtiyorlardı: Bir mağdur: "Bu bizim unutulmadığımızın, bize yapılanlara dünyanın göz yummadığına bir kanıttır". dedi. "Это означает, что нас не забыли, что мир не закроет глаза на то, что с нами случилось", - поделилась одна пациентка.
Alıcı açıkça keman ve yayı olacak diye belirtmişti! Но покупатель ясно обозначил: скрипка со смычком.
Onlar güneşin ultraviyole ışınları yüzünden oluşan deri kanserine ve göz hastalıklarına karşı oldukça duyarlılar. После рождения альбиноса акушерка говорила семье, что ребенок должен быть окружен особой заботой и хорошо питаться.
Bir alıcı laptopla birlikte kaçmış. Один покупатель ушел с ноутбуком.
Atina şehir merkezinde, polis güçlerinin göz altına aldığı bir göçmene açıkça uyguladığı aşırı şiddeti gösteren video, Facebook ve Twitter'da sarsıntı yarattı. Интернет - сообщество Греции взволновало выложенное в Facebook и Twitter видео, в котором офицеры полиции открыто избивают задержанного иммигранта в центре Афин. Это произошло в конце января года, пока точное место происшествия не установлено.
Alıcı ya da satıcı değil. Не покупатель и не продавец.
Tenekenin üstünde göz var, çantada da cihazımız. За этим контейнером не отрываясь смотрят двести глаз.
Bir çeşit gelişmiş alıcı barındırıyor gibi duruyor. Похоже, там встроен какой-то сложный передатчик.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.