Sentence examples of "güneş ışığını" in Turkish

<>
Güneş ışığını sevmiyorlar. Ölüyorlar. Солнечный свет их убивает.
Bırakın yeşil çayırlarda boydan boya güneş parlasın, bu dünya güvenli bir liman olsun Bırakın dünya çocuklar için güvenli bir yer olsun, bu çok mu şey istemek?... Пусть новое солнце осветит эти зелёные пастбища, пусть этот мир станет безопасным приютом Пусть этот мир станет безопасным для детей, неужели я так много прошу?
Hiç gün ışığını görür müsün? Ты хоть иногда видишь солнце?
Yetkililerin açıklamalarına göre, güneş çarpması ve susuzluktan etkilenen sıcak hava dalgasının mağdurlarının çoğu inşaat işçileri, yaşlılar ve evsizler. По словам властей, большинством жертв стали строители, пожилые или бездомные люди, получившие солнечный удар или пострадавшие от обезвоживания.
"Benzin Alın" ışığını görmezden geldim. Я проигнорировала лампочку "кончился бензин".
Bana bir de güneş şemsiyesi ver. Дайте ещё и зонтик от солнца.
El lambasının ışığını gördük. Мы увидели свет факела.
Güneş sistemini ele alalım. Вспомните о солнечной системе.
Senden farklı olarak, ben gün ışığını çok severim. В отличие от тебя, я не боюсь света.
Bugün saç, yarın güneş. Сегодня прическа а завтра солнышко.
Bir gezegen, Dünya gibi, Güneş'in ışığını emiyor. Планеты земного типа получают солнечную энергию в виде света.
Herkes güneş sistemimize veda etmeye hazır mı? Все готовы попрощаться с нашей солнечной системой?
Beyin dalgaları, beyinin içindeki kristalden geçen düşük dalga boylu lazer ışığını kırıyor. Излучения мозга преломляют лазерные лучи низкой частоты, проходящие через кристалл в мозгу.
Dışarıda çok yağmur yağıyordu Ama inatçı bir güneş ışığı ilk günümzün sabahında yatak odamıza vuruyordu. На улице шел дождь, но маленький упрямый лучик солнца светил прямо на нашу кровать.
Güneş, uyanayım diye çığlık atar gibi yolluyor ışığını. Каждое утро свет кричит мне, что пора вставать.
Uyu, böyle güzel güneş ışığında! Какое спать, когда такое солнце!
Tanrımız yukarıdan sana ışığını gönderiyor. Господь посылает мне свой свет.
Görecek bir şey yok, güneş ışığı. Нечего тебе здесь делать, солнечный свет.
Orada gün batımının mavi altın rengi, ışığını saçlarına... О, сине-золотой свет заката падает на твои волосы...
Pencerenin yerini değiştirdim. Böyle güneş daha iyi geliyor. Я переделал окно, чтобы сюда попадало солнце.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.