Sentence examples of "güneş doğmadan" in Turkish

<>
Bir aylık akşam yemekleri üzerine bahse girerim ki güneş doğmadan bir şeyler olacak. Спорю на месяц без ужина, что еще до восхода оно принесёт недоброе.
Güneş doğmadan burada olamazsınız. До утра сюда нельзя.
Güneş bile doğmadan odadan ayrılmış. Она уехала до восхода солнца.
Bırakın yeşil çayırlarda boydan boya güneş parlasın, bu dünya güvenli bir liman olsun Bırakın dünya çocuklar için güvenli bir yer olsun, bu çok mu şey istemek?... Пусть новое солнце осветит эти зелёные пастбища, пусть этот мир станет безопасным приютом Пусть этот мир станет безопасным для детей, неужели я так много прошу?
Khal Drogo, oğlu doğmadan harekete geçmeyecektir. Кхал Дрого не выступит до рождения сына.
Yetkililerin açıklamalarına göre, güneş çarpması ve susuzluktan etkilenen sıcak hava dalgasının mağdurlarının çoğu inşaat işçileri, yaşlılar ve evsizler. По словам властей, большинством жертв стали строители, пожилые или бездомные люди, получившие солнечный удар или пострадавшие от обезвоживания.
Bu gerçek babam, ben doğmadan önce bizi terkeden. Мой настоящий отец сбежал от нас перед моим рождением.
Bana bir de güneş şemsiyesi ver. Дайте ещё и зонтик от солнца.
Bebek doğmadan önce yapılacak tane şey var. Нам нужно сделать вещей до рождения ребенка.
Güneş sistemini ele alalım. Вспомните о солнечной системе.
Sen doğmadan hemen önce. прямо перед твоим рождением.
Bugün saç, yarın güneş. Сегодня прическа а завтра солнышко.
Bu işleri sen doğmadan önce de yapıyordu. Он это делал еще до твоего рождения.
Herkes güneş sistemimize veda etmeye hazır mı? Все готовы попрощаться с нашей солнечной системой?
Floransa ve Roma sen doğmadan önce bile savaşıyorlardı. Флоренция и Рим враждовали ещё до твоего рождения.
Dışarıda çok yağmur yağıyordu Ama inatçı bir güneş ışığı ilk günümzün sabahında yatak odamıza vuruyordu. На улице шел дождь, но маленький упрямый лучик солнца светил прямо на нашу кровать.
Onu gün doğmadan beni öpmeye nasıl ikna edeceğim? У меня никаких шансов поцеловать её до рассвета.
Uyu, böyle güzel güneş ışığında! Какое спать, когда такое солнце!
Hayır, ben doğmadan ayrılmışlar. Они расстались до моего рождения.
Görecek bir şey yok, güneş ışığı. Нечего тебе здесь делать, солнечный свет.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.