Sentence examples of "güneşin" in Turkish
Atmosferleri, güneşin tüm zararlı etkilerini yok ediyor.
Она сводит на нет вредное воздействие их Солнца.
Ama unutuyorsun, dostum. Kötülük, güneşin altındaki her yerde bulunur.
Но Вы забываете, мой друг, зло под солнцем повсюду.
Dışarıda güneşin altında oturuyorduk ama sonra içeri girdik.
Мы сидели на солнце, потом пошли внутрь.
Onu, güneşin altında yürürken kendi gözlerinde gördün.
Ты своими глазами видел его при солнечном свете.
Kuyruklu yıldızın kuyruğuna binmiş, güneşin kalbine yolculuk etmişsin.
Ты читал хвосты комет, путешествовал в сердце солнца.
Tek yapman gereken sadece arkanı dönmekti. Sonra sen ve Fitz, güneşin altında dans edebilirdiniz.
Тебе нужно просто отвернуться, и вы с Фитцем сможете танцевать до упаду под солнцем.
Sanırım biraz daha güneşin altında kalmasına izin vereceğim.
Думаю дать ему посидеть на солнце ещё немного.
Güneşin ilk ışıkları ritüel sunağını aydınlatmadan önce panzehiri elde etmek için son bir muhafızı mağlup etmen gerekecek.
Прежде чем утреннее солнце коснётся ритуального алтаря, ты должен одолеть последнего стража, чтобы заполучить противоядие.
Yaşlı dünyamız güneşin etrafında bir tur daha atmaya hazırlanıyor.
Старушка Земля совершит еще одно долгое путешествие вокруг Солнца.
Ve kumsalda kalmak, güneşin altında, susuz olarak -- bu intihar değil mi?
А оставаться на берегу, под солнцем, без воды -- это не самоубийство?
Bu bataklıkların yerine, güneşin altında parıldayan fantastik şehirler yükselecek.
И здесь, в этих болотах вырастут сказочные города солнца.
Doğan güneşin kesin olduğu kadar net önünüzde duruyor, bütün bunların değişeceğine sizleri temin ediyorum.
Стоя перед вами, с уверенностью восходящего солнца, я уверяю вас - всё изменится.
Japonya, yükselen güneşin ülkesi, eski geleneklerin modern teknoloji ile birleştiği yer.
Япония - страна восходящего солнца, где древние традиции соседствуют с современными технологиями.
Güneşin, Ayın ve yıldızların hareketleri yetenekli bilimciler tarafından incelenip gelecek hakkında önbilgiler çıkarılırdı.
По движению солнца, луны и звезд знатоки таких искусств могли предсказывать времена года.
Güneşin yaratacağı okültasyon, kalıcı körlüğe, maküler hasarlara ve retina yanmalarına yol açabilir.
Массивное затемнение солнца может вызвать постоянную слепоту, макулярный ущерб и тепловой ожог сетчатки.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.
In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.
Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.
Advert