Sentence examples of "güney kahin'i" in Turkish

<>
Ben Güney Kahin'i konusunda uzmanım. Я эксперт по Южному Оракулу.
Muson Rüzgârları döndüğünde Kerala'nın güney ucunda durursanız, böyle bir şey göreceksinizdir. Когда Monsoon развернется, если вы находитесь на самой южной части побережья Kerala, вы увидите что - то подобное
Çünkü enerji verimliliği ve enerji tasarrufu dile kolaydır, Tayvan'da nükleer karşıtı gruplar Güney Kore'nin tecrübelerinden öğrenmeye çalışıyorlar. Как известно, говорить всегда легче, чем сделать, - поэтому группа гражданских активистов Тайваня пытается использовать опыт Южной Кореи.
Ben de süremi eski Güney Karolina Kongre Üyesi ve mevcut Birleşik Devletler Başkanı'na veriyorum. И я уступаю свое время первому Конгрессмен из Южной Каролины И президента Соединенных Штатов.
Onu Güney Fransa'dan bulmuştu, değil mi? Он ведь встретил ее на Юге Франции?
Kuzey ve Güney ayrılamaz, kardeş gibidirler. Север и Юг неразделимы, как сестры.
Ama Anne ve Babası Güney Dakota'da yaşıyor. Но его родители живут в Южной Дакоте.
Yeah, ve ben henüz Güney Carolina kadife karıncasını bulamadım. И не дайте мне начать с немки европейской Южной Каролины.
Hadi Güney Amerika'ya uçalım. Полетим в Южную Америку.
Sokağın güney tarafındaki beyaz sıvalı duvarı olan yer. Дом с белой штукатуркой на южной стороне улицы.
Güney Amerika, Avrupa... Южная Америка, Европа.
Güney Sicilya'da bir köy. Деревня в Южной Сицилии.
Güney Kore Kralı'yla nişanlı olan mı? которая помолвлена с королем Южной Кореи?
Gözünüz güney yakasında olsun. Оставайтесь на южной стороне.
Biliyorsunuz Rusların hidrojen bombası var, Naziler Güney Amerika'ya iltica ediyor... У русских теперь есть водородная бомба, нацисты засели в Южной...
Sizinle on dakika içinde binanın güney yakasında buluşalım. Встретимся с южной стороны здания через десять минут.
Orta Doğu, Güney Amerika. Средний Восток, Южная Америка.
Aslında o artık Güney Kutbu. Вообще-то теперь там Южный полюс.
Güney Clinton sokağında, ilk katta. Саут Клинтон Стрит, первый этаж.
Güney sahilindeki otellere Kokteyller için likör karışımı satıyorum. Я снабжаю спиртным несколько отелей на Южном побережье.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.