Sentence examples of "güvenli bir" in Turkish
Bırakın yeşil çayırlarda boydan boya güneş parlasın, bu dünya güvenli bir liman olsun Bırakın dünya çocuklar için güvenli bir yer olsun, bu çok mu şey istemek?...
Пусть новое солнце осветит эти зелёные пастбища, пусть этот мир станет безопасным приютом Пусть этот мир станет безопасным для детей, неужели я так много прошу?
Halkın hoşnutsuzluğu aynı zamanda bölgede çeşitli anlaşmazlıklar da oluşturan, ülkenin mülteciler için güvenli bir sığınak olmasındaki büyüyen rolüne de karşı durumda.
Общественное ожесточение также вызвано правительством, которое позиционирует страну как безопасное место для беженцев, которые покидают родные места в связи с многочисленными конфликтами в регионе.
Blogcu Maa konuya dikkate çekmek ve bu çocuklara güvenli bir yuva talep etmek amacıyla meşhur Bangla şarkısının sözlerden örnek veriyor:
Блоггер Maa привел текст из известной песни Bangla, чтобы привлечь внимание к этому вопросу и запросить безопасное жильё для этих детей:
Beni güvenli bir yere götür sana bildiğim her şeyi anlatırım, söz veririm.
Спрячьте меня где-нибудь, и обещаю, я расскажу вам всё что знаю.
Bunu hurdaya verip yerine yeni ve daha güvenli bir gemi alıyoruz.
Сдадим его на металлолом, и закажем новый, безопасный корабль.
Evimize giden güvenli bir hat olduğundan emin olana kadar hiçbir şey değişmeyecek.
Пока я не буду уверен, что линия защищена ничего не изменится.
Eğer Uyanık aktifleştirilirse bu, ülkemizi daha güvenli bir yer hâline getirecektir.
Если "Бдительный" окажется работоспособен, вся наша страна станет безопасней.
Yapabileceğim bir şey yoktu. Seni güvenli bir yere götürmem gerekti.
Я ничего не мог сделать, нужно было защитить тебя.
Vukana ne zaman varırız, Sığınağa gitmeden önce parçaları güvenli bir yere taşımak istiyorum.
Когда мы достигнем Вулкана, я возьму эти части на хранение до посещения святилища.
Tanya, kendi başına doğuracağı bir bebeği güvenli bir şekilde taşıyamaz, değil mi?
Таня не сможет выносить ребёнка, не говоря уже о родах, разве нет?
Sonra eğitimini hatırladı ve güvenli bir bölgeye geri döndü.
Он вспомнил свои тренировки и вернулся в безопасное место.
Çoktandır bu avdayız ve sanırım güvenli bir şekilde söyleyebilirim ki ilerlemekten mahrum edilerek son derece hakkımız yendi.
Мы давно в этой охоте, и могу смело сказать, мы все ужасно расстроены отсутствием прогресса.
Umbrella'dan intikamımı almıştım. Kurtulan bir avuç insan da güvenli bir yere doğru uçuyorlardı.
Пока я мстила "Амбрелла" последние выжившие отправились на вертолёте в укрытие.
Bir mil uzaklıktan daha yakın bir yerde güvenli bir yer ayarladım. North Park.
Есть надежное место меньше, чем в мили отсюда, -43 Норс Парк.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.
In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.
Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.
Advert