Sentence examples of "geçmiş" in Turkish

<>
geçmiş ile ilgili, yarattığı gelecek hariç herşey çok güzel, o zaman tekrar orjinal tik-tak saat kaç! Прошлое прекрасно, за исключением того, как оно влияет на настоящее. Добро пожаловать на ретро-шоу Тик-Так Часики!
Roxy. Bu gerçekten gelmiş geçmiş en kötü parti. Знаешь, это действительно худшая вечеринка всех времен.
Bir geçmiş paylaşıyoruz, ve bir amaç paylaşıyoruz esinlenmek ve esinlendirmek için. У нас общая история, общие цели,.. которые нас вдохновляют.
Tanrım, yıllar geçmiş, usturuplu bir bayan olmuşsun. Боже, прошли годы, теперь ты настоящая женщина.
Tartışma yok, çatışma yok. Kelimelerle resimleri de unut. Endişe yok, geçmiş yok, suçluluk yok. Без обсуждений и споров, без слов и картинок, без страха, без прошлого, вины...
Sanki yüz yıl geçmiş gibi konuşuyorsun. Ne kadar olmuştu, bir yıldan az olmamış mıydı? Так говоришь, будто это в древние времена было - прошло-то сколько, меньше года?
Fakat yarınki açılıştan sonra gelmiş geçmiş en kötü eleştiriyi yayınlayacağım. Но завтра после премьеры напишу худшую рецензию в бродвейской истории.
Liste komuta zincirinde üstte olanların eline geçmiş olabilir. Их список мог пройти вверх через командные инстанции.
Ancak o günden bu güne o kadar fazla şey oldu ki çok uzun zaman geçmiş gibi. И все же с тех пор произошло столько всего, что кажется, прошла целая вечность.
Helen, senin için daha gün geçmiş olsa da, ben artık yaşındayım. Хелен, хотя для вас прошло всего шесть дней, мне сейчас года.
Geçmiş bir zamanda ve yerde yaşamıyor, günümüzde yaşıyor ve polisten kaçacak kapasite ve zekaya sahip. Он живет не в прошлом, а в настоящем, и способен уклоняться от правоохранительных органов.
Kıyaslayacak olursak, zırh delen mermilerin modası geçmiş gibi duruyor. По сравнению с этим смерть от пуль кажется прошлые веком.
Savaşın her iki tarafında da, sevdiklerini ebediyen kaybeden ailelere geçmiş olsun dileklerimi iletmek istiyorum. Мое сердце с теми семьями обоих сторон, чьи близкие уже никогда не вернутся домой.
Bize gazeteci Trueman hakkında eksiksiz bir geçmiş raporu lazım. Нам нужно тщательно проверить прошлое этого журналиста, Трумана.
Ben Olivia Newton-John, gelmiş geçmiş en başarılı müzikal film olan Grease'in yıldızı. Это Оливия Ньютон-Джон, звезда "Бриолина" самого успешного кино-мюзикла всех времен.
Şimdi, ne yaparsak yapalım, nasıl düzeltmeye çalışırsak çalışalım, geçmiş sürekli değişiyor. Ж: Теперь как бы мы не пытались все исправить, история продолжает меняться.
Kurşunların bir kaçı onun kafasının yanından geçmiş. Некоторые пули прошли рядом с ее головой.
Her denizci için normal görünüyor. Bütün kayıtlar, geçmiş ayın eğitim günlerini gösteriyor. Обычный порядок для каждого морпеха - все записи соответствуют учебным занятиям прошлого месяца.
Yakın geçmiş şimdiki zaman ve yakın gelecek. Недавнее прошлое, настоящее и ближайшее будущее.
Dünya onu asla geçmiş için affetmeyecek. Земля никогда не простит ему прошлое.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.