Sentence examples of "geleceği" in Turkish

<>
Beki de o da geleceği görebiliyordur. Может, он тоже видит будущее.
Çocuklarınızın geleceği için yenilenebilir kaynaklar yaratın. Создайте ресурсы для будущего Ваших детей.
Sen parlak bir geleceği olan harika bir avukatsın Lucy. Люси, ты отличный адвокат, с прекрасный будущим.
Geleceği gördü ve ilk adımı atan o oldu. Она видела будущее и пришла к нему первой.
Bazen Eyaletin geleceği için bazı fedakârlıklar yapmamız gerekir. Иногда жертвы должны быть сделаны для будущего провинции.
Mahkemede sadece Atnaf'ın geleceği değil, aynı zamanda baskıcı hükümetin ifade özgürlüğü suçlamalarına karşı yer alacak olan her gencin geleceği yargılanmakta. Суд идёт над будущим не только Атнафа, но каждого обладающего стремлениями молодого мужчины / женщины, которые осмеливаются привести репрессивное правительство к ответу за свободу слова.
Bir kişinin hayatı, geleceği, binlerce seçimin her birine bağlıdır. Жизнь личности, ее будущее, состоит из тысяч моментов выбора.
Babam, Rahl soyunun geleceği hakkında haklıymış. Отец был прав относительно будущего династии Ралов.
Bu binalar geçmişi çok fazla tutmazlar. Bence bu yüzden geleceği düşünerek inşa edildiler. Эти дома недолго будут хранить прошлое, они построены с расчетом на будущее.
Onlar Türk tarihini, kültürünü, sanatını ve Türk halkının geleceği gibi konularda geniş bir yelpazeyi kapsamaktadır. Они затрагивают темы современной тюркологии, тюркской истории, культуры, искусства будущего тюркского народа.
Kızının burada seninle ne tür bir geleceği var ki? Какое будущее уготовано твоей дочери здесь, с тобой?
Bu seminer, bu şirketin geleceği için çok önemli. Этот семинар, он очень важен для будущего компании.
Geçmişi görürler, şimdiki zamanı ve geleceği. Они видят прошлое, настоящее и будущее.
Marty, her şeyi göz önünde tutarak bu şirketin geleceği için neyin en iyisi olduğuna karar vermem gerekecek. Марти, знаешь, в конце концов мне придется решить, что будет лучше для будущего этой компании.
Lucas o boktan geleceği önlemek için canını verdi. Лукас умер, пытаясь предотвратить это дерьмовое будущее.
Üzgünüm ama o gençlerin geleceği beni ilgilendirmiyor. но меня не интересует будущее этих детей.
Yüksekbahçe'nin varisi o, Tyrell Hanesi'nin geleceği. Он наследник Хайгардена, будущее дома Тиреллов.
Star City'i ve geleceği kurtarmanın tek yolu bu. Это единственный способ спасти Стар сити, будущее.
Ben onlara, zaferi ve geleceği öneriyorum. Я же предлагаю победу и светлое будущее.
Demek ki bu ailenin geleceği, senin kalbinin kölesi olmuş. Значит, будущее нашей семьи зависит от воли твоего сердца?
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.