Sentence examples of "gerçek doğasını" in Turkish

<>
Ama iki adam da ışığın gerçek doğasını hesaba katmamış. Но никто из них не учёл истинной природы света.
O, gerçek insan ilişkisinin bir örneğiydi! Вот настоящий пример человеческого отношения к людям!
"Bu jürinin insan doğasını anlatacak bir uzmana ihtiyacı gerçekten var mı?" Действительно ли присяжные нуждаются в том, чтобы специалист объяснил им человеческую природу?
Acı ama gerçek şu ki artık filmler benin zevkime hitap etmiyor. Это может показаться обидным, но это правда: большая часть фильмов мне не нравится.
Ama bütünleşme askeriyenin kendi doğasını... Интеграция не изменила законы природы...
Yasa sadece bir "ödenek yetkisi", gerçek bir ödenek değil. Этот закон - только "разрешение на ассигнования", не настоящее решение об ассигнованиях.
İnsan doğasını anladıktan sonra geriye sadece analiz etmek kalır. Главное понять человеческую природу, остальное просто анализ данных.
Gerçek terörizm, sizi sessizce öldürdükten sonra, özel jetlerle size doğru ve özel hava alanlarına uçar. "Çöl Gülü" isimli eşinin şıklığını tartışmak için gazetelerinizin sayfalarını işgal eder ve basınınıza bunu konuşturur. Настоящий терроризм прилетает к вам на частных самолетах в частные аэропорты, безмолвно убивает нас, занимает страницы в ваших газетах и заставляет ваши СМИ обсуждать элегантность его жены - "Розы пустынь".
Onun canavar doğasını temizlemekten başka bir şey yapmayan öz annesini öldürdü! Его собственная мать, стремилась очистить его от его звериной природы.
Bizden çıkartmaya çalıştığınız "gerçek" nedir? Так какую "правду" вы хотите выбить из нас?
Bu gezegen çirkin doğasını göstermeye devam ediyor. Эта планета вновь демонстрирует свою гадкую сущность.
Fakat fark edilebileceği üzere, gerçek olay bu değil. Как и можно было ожидать, однако, настоящим Starbucks тут и не пахло.
Herkes savaşın doğasını anlar. Все понимают природу войны.
Haber bültenlerine göre, turnuvanın yöneticileri kızı turnuvadan diskalifiye ettiklerini yalanlıyorlar - ki gerçek bu çünkü kız kendisi turnuvadan çekildi. Опираясь на новости, организаторы шахматного турнира отрицают, что они дисквалифицировали девушку - правда то, что девушка сама покинула турнир.
Duanın gücü insan doğasını iyi anlamasından kaynaklanmaktadır. Сила молитвы в самой сути природы человека.
Gerçek bir fedakârlık yapmaktan ikisi de korkuyordu. Они оба боялись идти на настоящие жертвы.
Belki bir şeyler çıkar diye borcun doğasını düşünmeye başladım. В попытке их раздобыть я задумался о природе долга.
Durun, arılar da mı gerçek? Ох, стойте. Пчёлы тоже настоящие?
Onun doğasını anlamak bir ömür boyu çalışmayı gerektirir. Чтобы понять его природу, нужна целая жизнь.
Bir insanı gerçek hayatta takipten çıkamıyor muyuz ya? Я могу отписаться от человека в реальной жизни?
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.