Sentence examples of "gerçek hayatla" in Turkish

<>
Bu ders gerçek hayatla ilgili. Этот курс о реальном мире.
O, gerçek insan ilişkisinin bir örneğiydi! Вот настоящий пример человеческого отношения к людям!
O insanlarla ve o hayatla işim bitti. Что покончил с прошлым и теми людьми.
Acı ama gerçek şu ki artık filmler benin zevkime hitap etmiyor. Это может показаться обидным, но это правда: большая часть фильмов мне не нравится.
O hayatla işim bitti. С той жизнью покончено.
Yasa sadece bir "ödenek yetkisi", gerçek bir ödenek değil. Этот закон - только "разрешение на ассигнования", не настоящее решение об ассигнованиях.
Hayatla uğraşmakla meşgul olursun. Потому что занят жизнью.
Gerçek terörizm, sizi sessizce öldürdükten sonra, özel jetlerle size doğru ve özel hava alanlarına uçar. "Çöl Gülü" isimli eşinin şıklığını tartışmak için gazetelerinizin sayfalarını işgal eder ve basınınıza bunu konuşturur. Настоящий терроризм прилетает к вам на частных самолетах в частные аэропорты, безмолвно убивает нас, занимает страницы в ваших газетах и заставляет ваши СМИ обсуждать элегантность его жены - "Розы пустынь".
Calvin sayesinde hayatla ilgili bir sürü şey öğrenebiliriz. Благодаря Кэлвину мы так много узнаем о жизни.
Bizden çıkartmaya çalıştığınız "gerçek" nedir? Так какую "правду" вы хотите выбить из нас?
Yani, her şey ölüm ve sonraki hayatla ilgiliydi. Так все вроде вращалось вокруг смерти и загробной жизни.
Fakat fark edilebileceği üzere, gerçek olay bu değil. Как и можно было ожидать, однако, настоящим Starbucks тут и не пахло.
Benim Hunter'ım hayatla kafayı bozmuştu. Мой Хантер был одержим жизнью.
Haber bültenlerine göre, turnuvanın yöneticileri kızı turnuvadan diskalifiye ettiklerini yalanlıyorlar - ki gerçek bu çünkü kız kendisi turnuvadan çekildi. Опираясь на новости, организаторы шахматного турнира отрицают, что они дисквалифицировали девушку - правда то, что девушка сама покинула турнир.
Hayatla aramda bok gibi bir ilişki var. Мои отношения с жизнью снова переживают кризис.
Gerçek bir fedakârlık yapmaktan ikisi de korkuyordu. Они оба боялись идти на настоящие жертвы.
Mevsim yaz ve ormanlar hayatla dolup taşıyor. Это лето и эти леса наполнены жизнью.
Durun, arılar da mı gerçek? Ох, стойте. Пчёлы тоже настоящие?
Hayatla ilgili gerçekleri anlatan kitapları yasaklamak çok aptalca. Глупо запрещать книги, которые рассказывают о жизни.
Bir insanı gerçek hayatta takipten çıkamıyor muyuz ya? Я могу отписаться от человека в реальной жизни?
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.