Sentence examples of "geri getiremeyiz" in Turkish

<>
Onları geri getiremeyiz artık. Üzgünüm. Вернуть их мы не можем.
Hükümetin okullardaki "yeniden yapılandırma" planında geri adım atmasından dolayı, São Paulo'daki öğrenci harekatının büyük bir zafer kazandığı görülüyor. Движение студентов Сан - Паулу одержало крупную победу. Правительство откладывает свой план "реорганизации".
Kahire Havaalanına gelen gazeteci güvenlik tarafından durdurulup hiçbir açıklama yapılmadan Prag'a geri gönderildi. Он был остановлен охраной и должен быть депортирован назад в Прагу, не получая при этом каких - либо объяснений.
Lütfen onu bana geri verebilir misiniz? Вы не могли бы его вернуть?
Askeri güçlerimiz yeni yerlerinden çok sayıda Arjantin askerinin Port Stanley'e doğru geri çekildiğini görebiliyorlar. Со своих новых позиций, наши силы наблюдают отступление аргентинских солдат обратно в Порт-Стенли.
Ve hapse geri döneceksin. И ты вернёшься назад.
O belgeleri geri alacak mıyız? Мы получим эти документы обратно?
Dün geri alınmak için yalvarıyordun. Вчера ты умоляла забрать тебя.
Çok yakında Kiera Cameron'u geleceğe geri döndürme şansı elde edeceksin. Скоро тебе предоставится возможность отправить Киру Кэмерон обратно в будущее.
Bana kimlik belgelerimi verecekleri konusunda olumlu düşünüyor. Ama bu sırada beni Bahama Adaları'na geri yollayabilirler. Возможно, они и оформят мне документы но до этого успеют отправить обратно на Багамы.
Bu hediye paketleri onları geri kazanmamız için bir şans olacak. Корзины с подарками станут нашими пропусками обратно в их жизни.
Sadece kitabını geri veriyorum. Я просто возвращают книгу.
"Geri dönüş yok!" "Назад пути нет"?
Yani bu ülkeye geri gelemez mi? Он не может вернуться в страну?
Sözümü geri alıyorum, Gus. Беру слова обратно, Гас.
Geri dönüp yaptığın şeyleri değiştirmek istemek gibi. Ну, вернуться назад и всё поменять.
Beni geri okuyabilirsin değil mi? Теперь ты сможешь меня вернуть?
Eugenia, Cody'e fişlerini geri ver. Евгения, верни Коди его фишки.
Geri al, kahretsin. Назад, черт побери.
Işığın bir daha ne zaman geri geleceğini bilmiyorsun. Ты не знаешь, когда снова появится свет.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.