Sentence examples of "getirecek" in Turkish

<>
"Gezgin dünyaya büyük bir değişiklik getirecek." "Странник принесет на Землю большие перемены".
Bu gösteri tıpkı eski güzel günlerde olduğu gibi onları bir araya getirecek. Но это шоу, оно вернёт аншлаги, как в лучшие времена.
Ben ben ona eve getirecek annene yemin etti. Я дала клятву твоей матери вернуть тебя домой.
Devletiniz mümkün olduğu kadar kısa sürede hizmetleri eski haline getirecek ve düzeni sağlayacaktır. При первой же возможности правительство восстановит работу всех служб, и положение нормализуется.
Bay Brock çiçekleri ve süsleri sabah getirecek. Цветы и гирлянды мистер Брок доставит утром.
Bu yatırımlarımız ikiye katlamakla kalmayıp bizi dünyanın lider şirketlerinden biri haline de getirecek. Это не только окупит наши инвестиции, но обеспечит доминирующее положение в мире.
Evet, bu işte onu bu - gece Café'a getirecek. Да, он приведет его в кафе сегодня в вечера.
Elçiliği aradım. Tom Portman hastaneye gelip seni buraya, Roma'ya getirecek. Том Портман заберет тебя из больницы и привезет сюда в Рим.
Bu şehrin bir bölümünü yaşanmaz hale getirecek bombayı bitirmek için ona ihtiyacı var. Он нужен, чтобы собрать бомбу, которая сделает полгорода непригодным для жизни.
Sence bu sana huzur getirecek mi? Думаешь, это принесет тебе покой?
Çocuğun ölümü Michael'in insanlardan umudunu kesecek ve onu bizim yolumuza getirecek. Смерть ребенка остановит одержимость Михаила людьми и вернет его к нам.
Detektif Castillo sana yemek getirecek. Детектив Кастильо принесёт вам поесть.
"Önümüzdeki ay, muhteşem fırsatlar getirecek yeni şeyler denemekten çekinme." "Предстоящий месяц принесёт волнующие возможности. Не бойтесь пробовать новые вещи".
Bu şarkıyı buraya iyi enerji getirecek. Эта песня принесет сюда хорошую энергию.
Lilith'in var oluşu insanlara hem insanlara hem vampirlere ölümü ve yıkımı getirecek. Воплощение Лилит принесет смерть и разрушение как людям, так и вампирам.
Şimdi Martha çantanı getirecek, ve bir şeye ihtiyacın olursa, zil yatakta, çalarsın. Марта принесёт твою сумку, а если тебе что-то понадобится, колокольчик около твоей кровати.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.