Sentence examples of "hakaret etmeye" in Turkish

<>
Sana öyle hakaret etmeye hakkım yoktu. Я не имел права тебя оскорблять.
O, kendi Facebook sayfası gibi yerlerde mevcut sosyal ve politik durumlara ait analizlerini yazan bir sanatçıydı, fakat amacı yasayı çiğnemek veya birine hakaret etmek değildi. " Он деятель искусства, проводивший анализ социальной и политической ситуации в стране на своей странице в Facebook, но он не намеревался нарушить закон или обидеть кого - либо ".
Bir silahla intihar etmeye kalkmıştım. Я пытался сделать это пистолетом.
Naomi, hakaret ve kavga edici şeyler söyledin. Наоми, ты вела себя оскорбительно и агрессивно.
Sadece Ezra'ya yardim etmeye çalisiyoruz. Мы просто пытались помочь Эзре.
Şu anda mahkemeye hakaret ettiniz. Вы проявили неуважение к суду.
Sadece diğer Seraf'ı bulmak istiyoruz ki hepinizin bedenindeki kutsal metni tercüme etmeye yardım edebilelim. Мы лишь хотим найти другого Серафима, чтобы перевести священные письмена на ваших телах.
Sana hakaret ettiğim falan yok Trudy. Я не оскорбляю Вас, Труди.
Bu adamlara yardım etmeye çalıştım. Konu hakkında hiçbir şey... Я просто помогала ребятам Я ничего не знаю о...
Beklemişev anneme hakaret etti. Беклемишев оскорбил мою мать.
Test etmeye başlayabiliriz ama kültürler büyümeden ölmüş olur. Но пока будет готов посев, он умрет.
dediğini duydum fakat piç bir hakaret, değil mi? Но ведь "ублюдок" это оскорбление, да?
Sence örtbas mı etmeye çalışıyorlar? Думаешь, это просто прикрытие?
Ama sen sadece hakaret mi edeceksin? и ты просто хочешь его оскорбить?
Şimdi gidip bir yerde dua edin ve burada tövbe etmeye başlayın. Ты пришёл сюда и молишься, и начинаешь испытывать чувство покаяния.
Bu bir hakaret değil Cyril. Она не обидится, Сирел.
Birlikte yolumuza devam etmek yüzleştiğimiz, yaşam tarzımızı yok etmeye ant içmiş kararlı bir düşman tehdidini anlamayla başlar. Движение вместе вперед начинается с понимания угрозы, с которой мы столкнулись. Враг поклялся разрушить наш образ жизни.
Sayın Hâkim, hakaret bu! Ваша честь, это оскорбительно!
Efendi intihar etmeye çalisiyor! Хозяин пытался убить себя.
Üç çalışanınız son bir kaç gündür bana ve ülkeme hakaret ediyorlar. Трое ваших сотрудников последние несколько дней оскорбляли меня и мою страну.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.