Sentence examples of "halka açık" in Turkish

<>
Plan karşıtları ayrıca eğitim sistemi hissedarlarıyla daha geniş çapta ve daha çok halka açık istişare yapılmadığı için devlet memurlarını suçladılar ki "yeniden yapılandırma" denilen köklü değişiklikler gerekirdi. Противники плана также раскритиковали чиновников за неспособность провести более широкие и открытые консультации с заинтересованными сторонами самой системы образования, учитывая радикальные перемены, которые потребовала бы "реорганизация".
Ücretsiz ve halka açık olan etkinlik çalıştay katılımcılarının toplum ile etkileşimde bulunarak konu üzerinde farkındalık oluşturmaları için bir olanak sundu. Этот круглый стол, открытый для всех желающих, стал для участников прекрасной возможностью вступить в непосредственное общение с широкой публикой для того, чтобы повысить информированность людей в этом вопросе.
Siz ikiniz Brooklyn'de bulduğunuz bütün halka açık yerlerde seks yaptınız zaten. Вы же успели этим позаниматься в общественных местах по всему Бруклину.
Böyle bir şeyi halka açık bir parka koyabilir miyiz, bilmiyorum. Не знаю, сумеем ли мы написать такое в общественном парке.
Kraliyet emrine rağmen halka açık bir tiyatroda mı? В публичном театре?! Вопреки воле короля?
Öyleyse, halka açık bir parkta Peggy Kenter'la ne yapıyordun? Тогда что ты делал в общественном парке с Пегги Кентер?
Kasaba altyapı planları halka açık mı yani? Разве городские планы открыты для публичного доступа?
Halka açık bir yerde, insanların içinde buluşacağımızı söyle. Назначь нам встречу в людном месте, при свидетелях.
Halka açık yüzme havuzlarını şişe suyuyla doldurmuşsunuz? Вы наполняли публичные бассейны водой из бутылочек?
Tek bir halka açık girişi var ama biz kesinlikle oradan girmeyeceğiz. Один главный вход, через который там точно не стоит идти.
Halka açık şekilde onu inkar edemem. Я не могу публично высмеивать его.
Kişiyle halka açık bir yerde buluşuruz. Мы встретимся лично в общественном месте.
Ama cesetleri halka açık yere atmak neden? Но зачем выбрасывать труп в публичном месте?
Barney yargıç bir arkadaşı olursa, halka açık alanlarda işediği için gelen tüm celp kâğıtlarını atabileceğine inanıyor. Барни просто думает, его знакомый судья, сможет скрыть все его справления нужды в общественных местах.
O zaman yalan söylediğini halka açık duruşmada kabul edecek. Тогда он должен признать, что солгал в суде.
Halka açık bir tuvalette ellerini yıkadı. Он помыл руки в общественном туалете.
Bu plajın halka açık olduğunu biliyorum. Я знаю, что пляж общий.
Garrett'ın halka açık olarak bu konuya dahil olacağını sanmıyorum. Не уверена, что Гарретт согласится вмешаться, публично.
Ama halka açık bir yerde iş konuşmam. Но я не обсуждаю дела на публике.
Evet ve halka açık infazlar oldukça popüler. Да, и публичные казни очень популярны.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.