Sentence examples of "her yerinden" in Turkish
Çölün her yerinden çöl tavukları bu vahayı ziyaret ediyor büyük sürüler halinde geliyorlar ve bu çok önemli.
Рябки ? со всей пустыни посещают этот оазис, прибывая вместе большими стаями, и это важно.
IŞİD, geçen yıl cihadçıların dünyanın her yerinden, önce Esad rejimini yıkmak için, sonra savaş mağlubu devletin diğer silahlı gruplarıyla savaşmak için Suriye'deki savaşçılara katılmaları ile sivrildi.
ИГИЛ стал известен в прошлом году, после того как джихадисты со всего мира присоединились к его бойцам в Сирии, сначала чтобы бороться против режима Асада, и позднее для борьбы с другими вооружёнными формированиями в раздираемой войной стране.
Dünyanın her yerinden fizikçiler kara delik davranışlarını inceliyor.
Физики по всему миру изучают поведение черных дыр.
Komutan, gezegen kabuğunun her yerinden yoğun sismik aktivite alıyorum.
Коммандер, я фиксирую возросшую сейсмическую активность в коре планеты.
Şef, şehrin her yerinden açıklama isteyen aramalar alıyoruz.
Командующий, у нас звонки со всех концов города.
Almanya'nın her yerinden insanların bize katılmasını umut ediyorduk.
Мы надеялись, что весь наш народ присоединится.
Geminin her yerinden hasar raporları alıyorum bir çok ikincil patlama.
Получаю данные о повреждениях по всему кораблю. Множество вторичных взрывов.
İhbarlar gelmeye başladı insanlar hakkında, paketlerle ilgili şeyler. ülkenin her yerinden...
Я начал получать отчеты об этих фигурах в пакетах со всей страны.
Parayı dünyanın her yerinden çabucak çekip çok büyük bir patlama gerçekleştirmek için plan yapabilirsiniz.
У тебя вращаются деньги со всего мира, на которые планируется осуществить большой взрыв.
' lerin sonunda Paris'in her yerinden vatandaşlar aşırı kalabalık mezarlıktan saçılan korkunç kokulardan şikayet etmeye başlamış.
В конце века жители всего Парижа начали жаловаться на ужасный запах разлагающихся тел на переполненном кладбище.
Kara Rozet, dünyanın her yerinden sanat eserleri biriktirir.
М: Черные значки собирают артефакты со всего мира.
Bebeğim, ayakkabılarının evin her yerinden çıkmasına katlanamıyorum!
я не могу мириться раскиданными по всему дому!
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.
In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.
Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.
Advert