Sentence examples of "hiç konuşmadık" in Turkish

<>
Ondan sonra hiç konuşmadık neredeyse. После мы почти не разговаривали.
Nasıl oldu da daha önce hiç konuşmadık? Почему мы никогда раньше так не разговаривали?
Hey, seninle araba kazasından beri hiç konuşmadık. Эй, мы не общались с той аварии.
Hayır, o konuda hiç konuşmadık. Нет. Мы об этом не разговаривали.
Tanrım, Bennett konusunu hiç konuşmadık. Мы никогда не говорили о Беннете...
Bunu ikimiz de biliyorduk ama bu konuda hiç konuşmadık. Мы знали это, но никогда это не обсуждали.
Geçtiğini zannetmiyorum. Bu konuda hiç konuşmadık. Мы просто еще это не обсуждали.
Biliyorsun, daha önce bunun hakkında hiç konuşmadık, Zach. Знаешь, Зак, мы просто никогда этого не обсуждали.
Bu konuda daha sonra hiç konuşmadık. Мы об этом никогда не разговаривали.
Afgan büyümek babanın seni hiç bir sebep yokken sabah'da uyandırmasıdır, çünkü hayatta tembelliğe yer yok. Папа поднимает вас с постели в шесть утра в выходной без всякого повода, просто потому что вам никогда нельзя лениться.
Sen beni aramadın, ben de otelden ayrılmadım birlikte yürümedik, konuşmadık veya bir yere gitmedik. Ты мне не звонил, я не покидала отель мы не говорили и никуда не ходили.
Afgan çocuklar genellikle evlenene kadar aileleriyle yaşar ve ailenin en büyük üyelerinin tüm ev halkı üzerindeki otoritesi hiç şüphe götürmez. Молодежь Афганистана обычно живет со своими родителями до свадьбы, и авторитет старших в доме никогда не ставится под сомнение.
Bunu dün konuşmadık mı? Мы вчера это обсудили.
Afgan aileleri çocuklarından hep en iyiyi beklerler ve mesele, çocuklarına bir yerlerde bir başkasının daha iyi şeyler yaptığını söylemeye gelince hiç bir şansı kaçırmazlar. Афганские родители очень требовательны по отношению к своим детям и никогда не упускают случая, чтобы напомнить им: всегда есть кто - то, кто преуспел больше.
Bir dadı tutmak hakkında konuşmadık bile. Мы ведь даже не обсуждали няню.
"Affedersiniz, bayım. - Hamilelik denen şeyi hiç yaşamadınız, bu yüzden görüş belirtmeye hakkınız yok". - yaşlarında bir kadın, yaşındaki bir adama. "Простите, но вы никогда не были беременным, так что у вас нет права высказывать свое ценное мнение", - сорокалетняя женщина - летнему мужчине.
Ve bir daha onunla konuşmadık. И мы больше не разговаривали.
Benim hiç parçam, seni hiç bir zaman sevmeyecek. Нет такой части меня, которая когда-нибудь тебя полюбит.
Burada olmadık, konuşmadık, beni tanımıyorsunuz. Нас здесь не было. Мы не разговаривали.
Vebadan ölen birini hiç kucakladınız mı, efendim? Повелитель, ты когда-нибудь обнимал умирающего от чумы?
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.