Sentence examples of "için acele" in Turkish
Onun ve çocuğunun okul servisini yakalamak için acele ettiklerini duydum.
Я слышал, как она с ребенком спешила на автобус.
Bununla birlikte onunla buluşmak için acele etmediğimi kabul ediyorum.
Хотя признаюсь, я не спешу с ним встретиться.
Beşinci hafta civarında, Ordu sonunda Buster'ın ayrılmak için acele etmediğini kavradı.
И спустя месяц военные наконец осознали, что Бастер не спешит выписываться.
Ama Saha Kampı'nda arkadaşlarımızı görmek için acele ediyorduk.
Потом мы заторопились увидеть друзей в Базовом Лагере.
Güzergahım için acele bir ayarlamaya gerek gördüm. Bu da Crewe'de peronları değiştirmem için bana sadece üç dakika bırakmıştı.
Эдинбург, посчитал необходимым изменить маршрут, что оставило мне всего лишь три минуты на пересадку в Кру.
Daha çok DNA örneğimi almak için acele etmeliyiz.
Придется поторопиться, чтобы извлечь больше моей ДНК.
Tüketicilerin bu modele belirli bir ilgisi olmasına rağmen, geliştiriciler webOS için uygulamalar yazmak için acele etmedi ve Palm ciddi mali zorluklar yaşadı.
Несмотря на определенный интерес потребителей к этой модели, разработчики не торопились писать приложения под webOS, и Palm столкнулась с финансовыми трудностями.
Internet'i özgür ve açık tutmak için toplumlara, üreticilere ve devletlere bu prensipleri tanımaları için çağrı yapıyoruz.
Для поддержания интернет- пространства свободным и открытым, мы обращаемся к местным сообществам, производствам и странам с просьбой о признании этих принципов.
Kızıl pandalar genellikle izinsiz avlanılmasalar da, misk geyikleri ve diğer vahşi hayvanlar için konulan tuzaklara kurban gidiyorlar.
Хотя браконьеры не охотятся на красных панд, они часто попадают в ловушки для кабарги и других диких животных.
İlk yağmur ve şiddetli rüzgar kendini gösterdiğinde insanlar hala ahşap panellerine çekiçle vuruyor, market alışverişlerini yapıyor, Facebook'ta canlı yayın başlatıyor ve hayatlarını tehdit eden gelgite tanık olmak için kendilerini tehlikeye atıyorlardı.
Первые ливни и порывы ветра уже достигли островов, и люди продолжали заколачивать свои окна деревянными досками, совершать последние пробежки в супермаркет, вести трансляции в Facebook и рисковать жизнью, чтобы стать свидетелями смертоносного величия огромных волн и прилива.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.
In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.
Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.
Advert