Sentence examples of "ile akraba" in Turkish

<>
Katilimiz Derrick ile akraba mı yani? Так, убийца - родственник Деррика?
Son zamanlarda yapılan DNA analizleri, Maluridae familyasının Meliphagidae ve Pardalotidae familyaları ile akraba olduğu ve büyük Meliphagoidea üst familyasında sınıflandırılabileceği ortaya çıkmıştır. Анализ ДНК показал, что медососовые и радужные птицы являются близкородственными семействами большого надсемейства "Meliphagoidea".
Son zamanlarda yapılan DNA analizleri, Maluridae familyasının Meliphagidae ve Pardalotidae familyaları ile akraba olduğu ve büyük Meliphagoidea üst familyasında sınıflandırılabileceğini ortaya çıkarmıştır. Недавний анализ ДНК показал, что малюровые являются близкими родственниками медососовых и радужных птиц в большом надсемействе "Meliphagoidea".
Diğer Zone yazarları ile hapiste olan Atnaf, hapis cezası değil övgü hak ediyor. Атнаф, вместе с другими заключенными блогерами Zone, заслуживает похвалы, а не тюремного приговора.
Peki sen ve Sam akraba falan mıydınız? Вы с Сэмом были родственниками или друзьями?
Arkadaşın Arkady ile konuştun mu? Поговоришь со своим приятелем Аркадием?
Bu akraba bir erkeğin görevi olmalı. Это должен быть родственник - мужчина.
Bir askerin mızrağı ile öldürüldü. Солдат убил его своим копьем.
Kum, kan ve akraba. Песок, кровь и родственники:
Evet, kardeşim Charlie Babbitt ile birlikte yaşamak isterim. Да. Я хочу остаться со своим братом Чарли Бэббитом.
Biz nasıl akraba olabiliriz ki? Как мы можем быть родственниками?
Örneğin, Trip Hansen yeni yönetici olduğu ofisi ile hava atıyor. Например, клерк Хэнсон хвастался своим новым офисом в пентхаузе. Ого.
Seninle akraba mı olduk? Я связан с тобой?
Dost ateşi ile ölmek, savaşların acımasız gerçeklerinden biri. Смерть от пули своих же остаётся грустной реальностью войны.
Allah kahretsin, buralarda herkes akraba. Черт, все здесь являются родственниками.
İnsanlar onu, Kongre üyesi ile konferans salonundan ayrılırken görmüşler. Люди видели, как она покидает зал вместе с конгрессменом.
Komşunuz Kevin'la akraba çıkabilirim de çıkmayabilirim de. Я вроде как родственник твоего соседа Кева.
Nişanlım "tenis partneri" ile hafta sonları uzun tatillere çıkardı. Мой жених постоянно уезжал на выходные со своим партнером по теннису.
Kapının dış mandalı akraba yani. Дальний родственник, так сказать.
İstediğim bu bu güç ile, bırak doğrular konuşulsun! Силой своей я повелеваю вам: заставьте правду прозвучать!
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.