Sentence examples of "ile başlayan" in Turkish

<>
"T" ile başlayan şu kelime neydi? Как ее, на "Т" начинается?
Hala "daha derine" ile başlayan bir yer ismi bulamadım. Я еще не нашла название, начинающегося с "Глубже".
"B" ile başlayan isimlere düşkün olduğunu görüyorum. Гляжу, нам нравятся имена на "Б".
Cerbe Muharebesi'nde alınan zafer ile Osmanlı İmparatorluğu'nun Akdeniz'de 22 yıl önce Preveze Zaferi ile başlayan hakimiyeti zirve noktasına ulaşmıştır. Победа в сражении на Джерба усилило влияние Османской империи и морское господство турок в Средиземноморье, которое началось 22 годами ранее с победы у Превезе.
Birçok Linobambaki köyü Latin Katolik kökenlerinden dolayı άγιος (ayios) ile başlayan Hristiyan azizlerinin isimlerine sahiptir. Многие деревни Линобамбаки носят имена христианских святых и начинаются со слова ????? (ayios), что означает "святой" и обозначает их католическое происхождение.
8080 / Z80 işlemcili mikrobilgisayarlar için geliştirdiği CP / M ile başlayan işletim sistemleri serisi, MS-DOS ve MS Windows'un gelecekte olacağı gibi, döneminin de-facto standardı oldu. эти компании никак не связаны. Операционные системы компании, начиная с CP / M для микрокомпьютеров на основе процессоров 8080 / Z80, были стандартом де-факто той эпохи, так же как MS-DOS и MS Windows позже.
Diğer Zone yazarları ile hapiste olan Atnaf, hapis cezası değil övgü hak ediyor. Атнаф, вместе с другими заключенными блогерами Zone, заслуживает похвалы, а не тюремного приговора.
kilometrelik yarıçap içinde çarpışmayla birlikte veri toplamaya başlayan her varlığı inceleyin. Изучите всё живое в радиусе километров, начиная от места столкновения.
Arkadaşın Arkady ile konuştun mu? Поговоришь со своим приятелем Аркадием?
New York'ta zehirle başlayan bir davaydı. Оно началось в Нью-Йорке с отравления.
Bir askerin mızrağı ile öldürüldü. Солдат убил его своим копьем.
Yeni başlayan bir programımız ve etkilememiz gereken bir haber müdürü var. У нас программа начинается, и еще нового главу новостей впечатлять.
Evet, kardeşim Charlie Babbitt ile birlikte yaşamak isterim. Да. Я хочу остаться со своим братом Чарли Бэббитом.
Aslında silahlanma takviyesine başlayan, ABD'ydi. Вообще-то, США начали гонку вооружений.
Örneğin, Trip Hansen yeni yönetici olduğu ofisi ile hava atıyor. Например, клерк Хэнсон хвастался своим новым офисом в пентхаузе. Ого.
Lüks sofra takımları üretmeye başlayan kişi oydu. Он единственный начал производить посуду класса люкс.
Dost ateşi ile ölmek, savaşların acımasız gerçeklerinden biri. Смерть от пули своих же остаётся грустной реальностью войны.
Lütfen, "Av" la başlayan kelimeyi söyleme. Только не говорите слово на букву "А".
İnsanlar onu, Kongre üyesi ile konferans salonundan ayrılırken görmüşler. Люди видели, как она покидает зал вместе с конгрессменом.
Ýlk yürümeye başlayan oydu, daha sonra aynı gün benim de yürümeme rağmen. Она первая начала ходить, хотя я тоже пошла в тот же день.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.