Sentence examples of "iletişim halinde" in Turkish

<>
Herkes sürekli iletişim halinde olacak. Все обязаны постоянно поддерживать связь.
Genellikle sürekli iletişim halinde olurduk. Обычно мы постоянно на связи.
David Lee, Canning ile iletişim halinde mi öğrenebilir misin? Можешь узнать, не контактировал ли Дэвид Ли с Каннингом?
Internet'i herkesin özgürce bağlanabildiği, iletişim kurabildiği, yazabildiği, okuyabildiği, izleyebildiği, konuşabildiği, öğrenebildiği, yaratabildiği ve yenilikler icat edebildiği açık bir ağ olarak muhafaza edin. Поддержка Интернета как открытой сети, в которой всякий обладает свободой объединяться, общаться, писать, читать, смотреть, говорить, слушать, изучать, создавать и производить что - то новое.
Gezginler hep hareket halinde. Странники всегда в движении.
Rusya'nın haberleşme ve kitle iletişim bakan yardımcısı Aleksey Volin, konferansta yaptığı konuşmada bütün ülkelerin ortak sorunu haline gelen siber güvenlik konusundaki endişelerine değindi. Алексей Волин, заместитель министра связи и массовых коммуникаций РФ, выступил на конференции с речью касательно вопросов кибербезопасности, беспокоящих обе страны.
Bakla, doğal halinde, genelde turkuaz olmaz, değil mi? Бобы, в их естественном состоянии, обычно не бывают бирюзовыми.
Bizimle iletişim kurmalarına yetecek kadar bile enerji yok. Senin hatan değildi. У них нет достаточного количества энергии даже чтобы общаться с нами.
Charles'ın ölümü halinde miras kime kalıyor? Кто наследник в случае смерти Чарльза?
İki yıl önce yeniden iletişim kurduk. Мы стали общаться два года назад.
Bu şekilde kollarıma tek parça halinde dönebilirsin. Тогда вернешься ко мне целым и невредимым.
Onu bir tür iletişim aracı olarak kullanıyormuş. Он использовал его как устройство для связи.
Starina onları hayal kırıklığına uğratmayacak, bu halinde bile. Старина не разочарует их, даже в таком состоянии.
Bu küçük adamla iletişim kurabildiğimi hissedebiliyorum. Я ощущаю связь с этим малышом.
Prens Maximilian Joseph'e para verip özel danışmanından ihtiyaç halinde çocuğa ileride de yardım etmesini ister. Принц Максимилиан обеспечил Йозефа деньгами и попросил своего советника позаботиться о мальчике в случае нужды.
Tek ihtiyacımız olan iletişim kurmak için bir cihaz. Нужно лишь устройство, чтобы связаться с ними.
Onlarla iletişim kurmanın bir sürü yolu var. "Есть множество способов вступить в контакт.
Bir sonda veya bir iletişim cihazı olabilir. Это может быть зонд или устройство связи.
Sadece birkaç kişinin yapabileceği şekilde iletişim kurdular. Они общались на недостижимом для многих уровне.
Bir iletişim hattını keseceksiniz. Будете уничтожать линии связи.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.