Sentence examples of "iyi değilsin" in Turkish

<>
Seni tembel, hiçbir şeyde iyi değilsin! Ты, ни на что негодный лентяй!
Ama bebek bacakların yüzünden yeteri kadar iyi değilsin. Но ты недостаточно хорош из-за твоих детских ножек.
Ama benim için çalışan o dönek tiplerden bile daha iyi değilsin. Ты не лучше, этих испорченных людей, работающих на меня.
Henry, iyi değilsin. Генрих, ты нездоров.
Hiç de iyi değilsin, küçük hanım. Ты не в порядке, юная леди.
Çünkü, sen güzel laflar konusunda iyi değilsin. Ama söylediğinde... Ты не часто говоришь приятное, но уж если хвалишь...
Sen pek de iyi değilsin, Cat. Ты совсем не в порядке, Кэт.
O kadar da iyi değilsin seni aşağılık köpek! Ну, ты и дрянь, паршивый пес!
Şapkacı, iyi değilsin. Шляпник! Тебе нехорошо.
Gerçekten iyi değilsin. Ağrının midende olduğuna emin misin? Ты уверен, что болит именно в животе?
Haberlerde hiç iyi değilsin! И новости твои плохие!
Basil, iyi değilsin. Бэзил, тебе нехорошо.
Sen iyi değilsin С вами не все в порядке.
O kadar güzel değilsin, o kadar iyi de değilsin ama iyi olmaya yakınsın. Пусть ты не так красив, не так хорош, но близко к этому.
Ancak aynı zamanda belki bir sonraki yazacağım şeyin de o kadar da iyi olmayacağı konusunda beni biraz korkutuyor. Но в то же время она немного пугает меня, вдруг следующая вещь, которую я напишу, не будет настолько хорошей.
Haklı değilsin ve ben de sinirli değilim. Ты не прав. И я не злюсь.
Atnaf gibi genç birinin söndürülen hayâllerinin acı gerçekliği en iyi şekilde bu yazıyla ortaya koyuluyor: Грустная реальность подавленных устремлений кого - то такого молодого, как Атнаф, лучше всего отражена в этом посте:
Gerekli çoğunluğa sahip değilsin. Ты не набираешь кворум!
Bir kere bir adama sinir atmak için silahla ateş etmeyi sevdiğimi söyledim, ama o da Suriyeli olarak evraklarımızda iyi görünmez diye boş vermemizi önerdi. Я однажды предложила одному парню, который мне нравился, пойти пострелять, чтобы выпустить злость, но он сказал, что лучше не стоит, так как это может отразиться на наших сирийских документах.
Açıkçası ben öyle düşünmüyorum, belli ki sen de öyle biri değilsin. Очевидно, я так не считаю, и ты явно не такая.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.