Sentence examples of "iyi niyetli" in Turkish
Bu iyi niyetli annenin, anneliğinin bir iş olmadığı anlamına gelmez.
Это очень значимо, но быть матерью - это не работа.
Çocuklar hikayeleri böyle anlatır, hele de iyi niyetli aileler, terapistler ve polislerin desteğiyle.
Так дети рассказывают истории, особенно когда их поддерживают благонамеренные родители, терапевты и полицейские.
Tamam. Demek ki, iyi niyetli kurbanımız katili, kauçuk maskesinden yakalamış olmalı.
Так, значит, наш добрый самарянин схватил убийцу за резиновую клоунскую маску.
Boş ver üveyi, hangi kardeş öz kardeşlerine karşı bu kadar iyi niyetli olur ki?
Какой брат был бы так добр к родным сестрам, не говоря уже о сводных?
Sence insanlar Prens Joey için ne düşünür? Kralın geri zekalı ama iyi niyetli kuzeni?
Как ты думаешь, понравится людям Принц Джоуи, слабоумный, но добродушный кузен короля?
Bu gemide iyi niyetli bir arkadaş müşterileri eğlendiriyordu.
Настоящий компаньон развлекает клиентов на этом самом корабле.
Belki de iyi niyetli yabancılara karşı tedbirli davranıyordur.
Может быть она остерегается исполненных благих намерений незнакомцев.
Bu gemideki kimliği bilinmeyen iyi niyetli bazı şerefsizler asla almadığımız şu imdat çağrısını kumanda merkezi günlüğüne kayıt etmiş.
Сигнал бедствия, который мы не получали, был направлен в Штаб-квартиру. Каким-то анонимным козлом-благодетелем с нашего корабля.
Ancak aynı zamanda belki bir sonraki yazacağım şeyin de o kadar da iyi olmayacağı konusunda beni biraz korkutuyor.
Но в то же время она немного пугает меня, вдруг следующая вещь, которую я напишу, не будет настолько хорошей.
Atnaf gibi genç birinin söndürülen hayâllerinin acı gerçekliği en iyi şekilde bu yazıyla ortaya koyuluyor:
Грустная реальность подавленных устремлений кого - то такого молодого, как Атнаф, лучше всего отражена в этом посте:
Bir kere bir adama sinir atmak için silahla ateş etmeyi sevdiğimi söyledim, ama o da Suriyeli olarak evraklarımızda iyi görünmez diye boş vermemizi önerdi.
Я однажды предложила одному парню, который мне нравился, пойти пострелять, чтобы выпустить злость, но он сказал, что лучше не стоит, так как это может отразиться на наших сирийских документах.
Bu, ailelerin çocuklarını iyi yetiştirdiğini gösteriyor:
Это служит доказательством того, что родители хорошо воспитали своих детей:
Hiçbir toprak sahibi satmaya niyetli değil, öyle mi?
Значит, уже никто их землевладельцев не хочет продавать?
Ankette, sadece yüzde'lik kısım "iyi veya çok iyi" derken, Eyalet seçmenlerinin yüzde'u hükümeti "kötü veya çok kötü" şeklinde değerlendirdi.
В ходе опроса, процентов избирателей оценили его работу в правительстве как "плохо или очень плохо", только процентов ответили "хорошо или очень хорошо".
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.
In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.
Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.
Advert