Sentence examples of "izin vermiyorsun" in Turkish

<>
Neden okumama izin vermiyorsun? Может, дашь почитать?
Diğer insanların problemlerinin seni etkilemesine izin vermiyorsun. Ты не позволяешь чужим проблемам затрагивать себя.
Üzgünsün. Anlıyorum: Neden eve gidip Polly'nin seninle ilgilenmesini izin vermiyorsun? Почему бы тебе не пойти домой и позволить Поли помочь тебе?
Çocuğun futbol oynamasına neden izin vermiyorsun, Troy? Почему просто не разрешить сыну играть в футбол?
Eğer gelen o pislikse, girmesine izin vermiyorsun. Если это тот осёл, не вздумай впустить.
Neden sana bir içki ısmarlamama izin vermiyorsun? Почему бы не позволить купить тебе выпивку.
bu pisliğin kendini kandirmasına izin vermiyorsun değilm? Не дай ей тебя обмануть, хорошо?
Niye eşyalarımı almama izin vermiyorsun? Дай мне забрать мои вещи.
Ama neden senin için kolaylaştırmama izin vermiyorsun? Но почему ты не дал мне помочь?
Neden yarım saatliğine uyumama izin vermiyorsun? Может, дашь мне поспать полчаса?
Neden yerine konuşmasına izin vermiyorsun? Zekiye benziyor. Может, лучше все с твоей подружкой обсудить?
Bana güvenmeni başka nasıl sağlayabilirim bilmiyorum. Neden gitmeme izin vermiyorsun? Я не знаю, как еще убедить тебя доверять мне.
Neden sana yardım etmeme izin vermiyorsun, Patrice?! Почему ты не даешь мне помочь тебе, Патрис!
Neden Kral'ın, karısının önünde kendi kendine yemesine izin vermiyorsun? Почему вы не даете королю есть самому перед его женой?
Bir başka konu ise internete yüklenen içerikler ile ilgili topluluk haklarıydı, aktivistlerin yaşlılardan veya başkanlardan izin alması veya almaması gerektiği, hangi koşullarda olacağı ve açık lisansların konuya nasıl dahil olabileceği idi. В центре другой дискуссии оказались права местных общин на размещаемый в интернете контент: должны ли интернет - активисты спрашивать разрешения у старейшин и лидеров общин, и если должны, то в каких именно случаях, и какую роль в урегулировании подобных вопросов смогло бы сыграть использование свободных лицензий.
Neden telefonlarına ya da mesajlarına hiç cevap vermiyorsun? Veririm. Почему ты никогда не отвечаешь на телефон или электронную почту?
Laneti kırmam için yapmam gereken büyüyü gerçekleştirmeme ruhlar izin vermeyecektir. Духи не позволят мне колдовать, я должна снять проклятие.
Niye cevap vermiyorsun?! Какого лешего не отвечаешь?
Boş kargo ambarlarından birini botanik bahçesine çevirmek için izin istiyorum. Я бы хотел попросить разрешение переделать пустой склад в оранжерею.
Caroline, neden telefona cevap vermiyorsun? Кэролайн, почему ты не отвечаешь?
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.