Sentence examples of "izlemek" in Turkish

<>
Oh, tabi, sanki porno izlemek için bir nedene ihtiyacın var. О, верно, словно тебе нужен предлог, чтобы посмотреть порно.
Susadım ve film izlemek istiyoruz. - Öyle mi? Умираю от жажды и мы уже хотим смотреть кино.
Bu arada, Richard izlemek zorunda kaldığı için kusura bakma. Кстати, я сожалею, что Ричарду пришлось увидеть это.
Parmağınızı buraya sıkıştırıp da karşıda bir şeyin öldüğünü izlemek çok heyecanlı bir şey olmalı. Наверное, так интересно лишь двинуть пальцем и наблюдать, как нечто умирает вдалеке.
Koltukbaşlarını mı yoksa babanın çakma Charlie'yle işi pişirişini mi izlemek istersin? Тебе ближе извращение наблюдать за сексом твоего отца с липовой Чарли?
Ben de Claire halamı izlemek istiyorum! Я хочу посмотреть на тетю Клэр!
Tam Abbassi hareketi, oğlunun hareketlerini izlemek için birini göndermek. Типично для Аббаси, посылать кого-то следить за своим сыном.
Baba, ben sadece filmimi izlemek istiyorum. Пап, я так хочу посмотреть фильм.
Kesinlikle şu ışık sönmüşken izlemek eskisi kadar eğlenceli değil. Без света на это точно не так весело смотреть.
yaşındaki bir fenomenin tarih yazması olası ilk maçını izlemek üzereyiz. Mick Donnelly ilk kez sahaya çıkmaya hazır. Нам предстоит увидеть исторический дебют восемнадцатилетний феномен Мик Донелли вот-вот впервые выйдет на лед в ее составе.
Bütün zamanını takıntılı bir şekilde eski karını aramakla geçirmeni izlemek ve beni de peşinden sürüklemen. Понимаешь, наблюдать, как ты тратишь все свое время на бессмысленные поиски своей бывшей.
Daha çok budalaca bir aktivite düşünemiyorum, küçük, kanatlı yaratıkları izlemek, tabiatın amaçsız angaryasını canlandırmak. Сложно придумать более бессмысленное занятие, чем наблюдать за маленькими крылатыми созданиями, занятыми бессмысленной работой природы.
Gecenin yarısında kriket maçı izlemek için kalktım. Я встал посредине ночи чтобы посмотреть крикет.
Neden Fransız filmi izlemek zorundayım ki? Почему я должен смотреть французское кино?
Her zaman güneşin doğuşunu tekrar izlemek istedim. Я всегда хотела ещё раз увидеть рассвет.
Kocasının tek yapabildiği, izlemek ve beklemekti. Её муж мог только наблюдать и ждать.
Ama neden öyle bir şey yapayım ki. Burada geleceği icat eden adamı izlemek varken hem de gözümün önünde. Но зачем мне это, когда я могу наблюдать за человеком, который создаёт будущее прямо передо мной?
Haftada bir gece birinin evinde Mets maçını izlemek için toplaşırlar. Раз в неделю они собираются у кого-нибудь дома посмотреть матч.
İkiniz de aptalsınız. Peki sen neden filmi izlemek için buradasın? Ну а почему тогда ты тоже собираешься смотреть этот фильм?
Üvey babasının öldürülmesini izlemek küçük bir kız için ne kadar kötü olur. Не очень хорошо будет для маленькой девочки, увидеть своего мёртвого отчима.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.