Sentence examples of "küçük hırsız" in Turkish

<>
Hey çocuklar bakın, küçük hırsız gelmiş. Эй, посмотрите, пришел маленький ворюга.
Bir şey değil, seni küçük hırsız. Не за что, маленькая испорченная воровка.
Tsuruga, Japon Deniz Kıyısı tarafında Kyoto'nun bir saat kuzeyinde küçük bir şehir. Цуруга - маленький городок на берегу Японского моря, примерно в часе езды на машине к северу от Киото.
¡Chorizo! Hırsız! Fotoğraf: Anna Williams ?Chorizo! Вор! Фото Анны Вильямс
Küçük ailelere ait dükkânlar ve lokantalar ucuz ve elverişli ürünler sunar ve brandalar esnafı yağmur, kar ve güneşten korurdu. Маленькие семейные магазинчики и закусочные предлагали дешевое и удобное питание, а тент над головой защищал покупателей от дождя, снега и жаркого солнца.
O zaman neden hırsız öldürüldü? Тогда почему наш вор мертв?
Brokoli ve maydanoz kimi zaman orman gibi görünebilir ya da suyun üstünde yüzen ağaç yaprakları küçük teknelere benzeyebilir. Брокколи и петрушка похожи на деревья в лесу, а листья, плывущие по воде, напоминают маленькие лодочки.
Boğa hırsız ya da prens olmanıza bakmayacak. Boynuzunu aynı şekilde geçirecek. Быка не волнует, вор ты или принц он забодает тебя.
Afrika ve Arap Yarımadası'na sınırdaş küçük bir ülke olan Cibuti, Batı'nın cihatçılık ile mücadelesinde önemli bir rol oynuyor. Джибути представляет собой маленькую страну на границе Африки и Аравийского полуострова, играющую важную роль в борьбе Запада против джихадизма.
Şimdi defol gözümün önünden kahrolası hırsız! А теперь выметайся отсюда чёртов ворюга!
Ülke zaten kuraklık, yüksek işsizlik oranı ve yaygın yoksullukla baş eden küçük bir ülke. Эта маленькая страна уже сталкивалась с голодом, высоким уровнем безработицы и засухой.
Merak etmeyin beyler. Hırsız değiliz biz. Не волнуйтесь, мы не воры.
Takaoka, Japon Deniz Kıyısı'nda başka bir küçük şehir ve son birkaç yüzyılda pek değişmeyen mahallelerde birçok eski tip Japon evlerini barındırıyor. Такаока - еще один небольшой городок на берегу Японского моря со множеством старинных японских домиков в месте, которое не менялось на протяжении нескольких сотен лет.
saati silmek için kullanılır, ve şimdi bir hırsız hareketini geri alma gücüne sahip. Ее использовали, чтобы стереть часа, и теперь вор должен все вернуть назад.
Her bölümün kendi programı, kendi küçük sırları var. У каждого департамента свои задания, свои маленькие секреты.
Bu adam hırsız değil. Этот человек не вор.
Küçük bir kızı kaybettiler. Они потеряли маленькую девочку.
Aynı zamanda katil olan hırsız şu havalandırma kanalından sarkmış. Вор / убийца спустился на веревке из канала вентиляции.
Küçük, çok özel bir sermaye fonu işletiyorum. Я управляю небольшим и очень частным инвестиционным фондом.
Hırsız kılıcı aldı. Ne? Вор добрался до меча.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.