Sentence examples of "kadar şanslı" in Turkish

<>
Ben de Robert'a orada olduğun için ne kadar şanslı olduğumuzu söylüyordum. Я только что сказал Роберту, как нам повезло с вами.
Başka kimsenin ne kadar şanslı olduğumuzu bilmesine gerek yok. Никому больше не нужно знать, как нам повезло.
Ne kadar şanslı olduğunu düşün. Подумай, как тебе повезло.
Ama Melvin o kadar şanslı değilmiş. Ну, Мелвину не настолько повезло.
avro ödeyip kurtulacak kadar şanslı olup olmadığımı düşünüyorum. Если повезет, я смогу заплатить тебе евро.
Bu işi yaptığımız için ne kadar şanslı olduğumuzu anladığını sanmıyorum, dedektif. Вряд ли вы понимаете, как нам повезло с работой, детектив.
Luke ne kadar şanslı bir piç olduğunun farkında değil. Люк не понимает, какой он везучий сукин сын.
Belki gelecek sene, sana en sevdiğin oyuncu Barbar Stanwyck'in aşk mektubunu verecek kadar şanslı olurum. Может, через год мне тоже посчастливится подарить тебе любовное письмо твоей любимой актрисы Барбары Стэнвик.
Ne kadar şanslı olduğunun farkında mısın acaba canım? Думаю, ты осознаешь, какая ты милая.
Tüm hastaların bu kadar şanslı olmaz. Не все Ваши пациенты столь удачливы.
Hatta onu buraya getirecek kadar şanslı olsak bile, buralarda fazla durmayacaktır. И даже если нам повезет открыть ее здесь, она быстро закроется.
Bence Enzo Amca ne kadar şanslı bir berber olduğunun farkında değil. Не думаю, что дядя Энзо представляет какой он счастливый парикмахер.
Umarım burada olduğun için ne kadar şanslı olduğunun farkındasındır. Надеюсь, ты понимаешь как тебе повезло быть здесь.
Winston'ın endişelendiği kadar şanslı değilmişsin. O hiç olmadığı kadar geveze. Надо что-то делать с Уинстоном, он слишком много говорит!
Ne kadar şanslı bir adam olduğunun farkında mı Denise? Понимает ли он, насколько ему повезло, Дениз?
Ne kadar şanslı olduğunuzu unutuyorsunuz. Ты забываешь как тебе повезло.
Bir dahaki sefere bu kadar şanslı olamayabiliriz. В следующий раз нам так не повезёт.
Morwenna onun ne kadar şanslı olduğunu anlamıyor. Морвенна не понимает, как ей повезло.
Umarım Jack Ryan ne kadar şanslı olduğunun farkına varır. Надеюсь Джек понимает, как ему с вами повезло.
Stephanie ne kadar şanslı olduğunun farkında değil. Стефани не понимает, как ей повезло.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.