Sentence examples of "kadar ileri" in Turkish

<>
Efendim, gerçekten-- - Sadece en ileriye gitme riskini göze alanlar ne kadar ileri gidebileceklerini bilirler. Только те, кто рискует зайти далеко, могут обнаружить, как далеко они могут зайти.
Velma, bu kadar ileri gitmesinin sebebi sensin! Велма, ты позволила этому зайти слишком далеко!
Bu kadar ileri gittilerse onu canlı ele geçirseler iyi olur. Они слишком далеко зашли, лучше им найти его живым.
Fakat hissettiğimiz şey gerçekse bu kadar ileri gitmesi yanlış mı? Но что в этом плохого, если наши чувства настоящие?
Ama daha önce bu kadar ileri gitmedi. Но раньше он не заходил так далеко.
Neden bu kadar ileri gittin! Зачем ты зашел так далеко?
Ben asla olayların o kadar ileri gitmesini kabul etmem. Я бы никогда не зашла бы сама так далеко.
Yani o kadar ileri gitti ki onu aldatan sevgilisini oynaması için gerçek bir gey erkek tuttu. Он зашёл так далеко, что специально нанял гея, чтобы тот изобразил его неверного любовника.
Bu yalanı korumak için daha ne kadar ileri gideceksin? Как далеко вы готовы пойти, защищая эту ложь?
Lisede bu kadar ileri düzey fikirler öğretmenize şaşırdım. Удивлён, что у вас столь глубокие познания.
Cat, daha ne kadar ileri gideceksin? Кэт, как далеко ты намерена зайти?
Tabii, ne kadar ileri gitmeye istekli olduğuna bağlı. Зависит от того, как далеко ты готова зайти.
Bu iş nasıl bu kadar ileri gitti, bilmiyorum. Я не знаю, как все зашло так далеко.
Fırlatabildiğin kadar ileri fırlat. Бросай как можно дальше!
Kardeşimize şişko diyecek kadar ileri gitmek istemiyorum. Я бы не стал называть брата жирным.
Sorunlarınızı çözmek için, na kadar ileri gitmeye razısınız? на что вы готовы пойти для решения вашей проблемы?
Bu kadar ileri gitmek zorunda değildin. Не нужно было заходить так далеко.
Unalaq'ın güç sevdalısı olduğunu bilirdim ama güce ulaşmak için bu kadar ileri gidebileceğini tahmin edemezdim. Я всегда знал, что Уналак жаждет власти, но не думал, что настолько.
Eğer Malick bu kadar ileri gittiyse, ajanların ciddi tehlikede. Если сюда войдет Малик, то твоим агентам грозит опасность.
Daha ne kadar ileri gidecektin? Как далеко ты собиралась зайти?
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.