Sentence examples of "kalan birkaç" in Turkish

<>
Justine bizim sürekli kalan birkaç sakinimizden biri. Джастина - одна из немногих постоянных жительниц.
Genelde mesaiye kalan birkaç kişi olur ama kim olduklarına dikkat etmem. Обычно мало кто работает допоздна, но я не обращал внимания.
Diğer hayvanlar kalan birkaç gölcüklere çekilmişlerdi. Остальные животные отходят к оставшимся водоемам.
Böylece kalan birkaç dişimden de kurtulurum artık. Теперь я смогу избавиться от последних зубов.
Önümüzdeki birkaç gün boyunca, göstericilerin harekatın bir sonraki adımına karar vereceği işgal altındaki okullarda toplantılar düzenlenecek. В течение следующих нескольких дней, в оккупированных школах запланированы собрания, где демонстранты решат следующие действия движения.
Kalan son paramı da adama vereceğim. Я просто отдам им оставшиеся деньги.
Birkaç gün önce Baram Barajı'nın inşasına başlanması için devletin karar vermesi üzerine protestoların yoğunlaşması bekleniyor. Ситуация с протестами в регионе вскоре, возможно, серьезно ухудшится в связи с тем, что несколько дней назад правительство одобрило строительство плотины на Бараме.
Yıldızın çekirdeğinde gitgide daha çok demir birikmeye başlar ta ki neredeyse arta kalan tüm yakıt tükenene kadar. Все больше и больше железа появляется в ядре звезды, пока почти все оставшееся топливо не иссякнет.
Dar sokaklar eski evlerle dizili, birkaç blok ötedeki şık ve pırıl pırıl şehir manzarasına keskin bir zıtlık sağlıyor. Узкие улочки застроены старыми домами, сглаживающими резкий контраст с блестящими городскими пейзажами, расположенными всего в нескольких зданиях отсюда.
Evet, ben kliniği açık tutmaya devam ettim ve geri kalan zamanımı Rob ile takılarak geçirdim. Ага. Да. Я получил клинику и работу, и оставшееся время мы с Робом ошивались там.
Birkaç yıl önce Başkan Seo'ya gizlice aşıktı. Он влюблён в президента уже несколько лет.
Kalan güçlerimizi harekete geçirin! Мобилизовать остатки наших войск!
Birkaç binini de sana yardım etmek için kullandığım milyon dolarları. Пару тысяч из которых я потратил на попытки помочь тебе.
İşte bu yüzden, kalan bütün Federasyon gezegenlerini yok edeceğim. Sizinkinden başlayarak. Поэтому я собираюсь уничтожить все оставшиеся планеты Федерации, начиная с твоей.
Kocam birkaç kuaför salonu çalıştırıyor. Мой муж держит парочку парикмахерских.
Kalan hisseleri almayı ve bankayı bir refah lokomotifine dönüştürmeyi teklif ediyorum. Я предлагаю скупить оставшиеся акции и превратить банк в двигатель благополучия.
"Evet, ailem birkaç sene önce boşandı. "Мои родители развелись пару лет назад".
Bir şekilde, daha önce yaptığı testlerden kalan deliller hâlâ duruyordu. Отчего-то, у неё всё ещё остались улики после предыдущих анализов.
Birkaç haneye tecavüz soygununda ağır ceza gerektiren saldırıdan ötürü içeride yatmış. Он отсидел за нападения при отягчающих обстоятельствах при ограблении нескольких домов.
Hayatta kalan üç kişiyi kahramanımız Sam Denning kurtarmış olcak. Будут три выживших, спасенных нашим героическим Капитаном Деннингом.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.