Sentence examples of "kalmamıştı" in Turkish

<>
Afganlar köylerini bizim yönettiğimizi anladıkları zaman, bunun için yapacakları bir şey kalmamıştı. Когда афганцы поняли, что деревню контролируем мы, было уже слишком поздно.
Başka bir heykel yapmak için yeterli kuvveti kalmamıştı. У него не оставалось сил на другую статую.
Zavallı George'dan geriye birşey kalmamıştı. Бедному Джорджу ничего не оставалось.
Birinci sınıfta yer kalmamıştı. Первый класс был распродан.
Bir şeyimiz kalmamıştı, Sosyal konutlarda tek başıma bu çocukları büyüttüm. У нас ничего не было я растила мальчиков в общественном здании.
Ilana öldürüldükten sonra, geriye bir şey kalmamıştı. После смерти Иланы у меня ничего не осталось.
Şimdiye kadar konuşmamıza gerek kalmamıştı. Но и нужды не было.
Pantolonumuz kalmamıştı, değil mi? У нас чистые штаны закончились.
Fazla bir şey kalmamıştı. О них немногое осталось.
Geriye pek bir şey kalmamıştı. От него мало что осталось.
İçinde fazla bir şey kalmamıştı. Там почти ничего не осталось.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.