Sentence examples of "kanıtları" in Turkish
Translations:
all17
улики5
доказательства4
данные2
доказательство2
доказательств1
свидетельства1
улику1
уничтожить улики1
Zeki bir suçlunun ilk yapacağı iş kanıtları yok etmektir.
Первое, что делает умный преступник - уничтожает улики.
Her iki alanda da kanıtları siz mi topladınız Bay Szabo;
И вы собирали доказательства в двух городах, мистер Забо:
En son kanıtları kullanarak ilk defa bu inanılmaz hayvanlara küresel bir bakış atıyoruz.
Используя новейшие данные, впервые мы можем по-настоящему всесторонне разглядеть этих невероятных животных.
Bu kanıtları sunmak için hazırız, Sayın Yargıç.
Мы готовы представить это доказательство, ваша честь.
Diğer telefon kaydı olmadan, CEO aleyhine yeterli kanıtları yok.
Без другой прослушки у них недостаточно доказательств против генерального директора.
Demek oluyor ki, bütün enfeksiyon ve kanıtları yok edilecek.
А то что она уничтожит всю инфекцию и все свидетельства.
Adam da karısını öldürüp kanıtları yok etmek için yangın çıkarmış.
Парень устраивает пожар, чтобы убрать жену, уничтожить улики.
Onu alaşağı etmek için kanıtları Callaway'den önce bulmalısın. Bu biraz zor olacak.
И чтобы прищучить его, тебе нужно добраться до улики раньше Кэллоуэй.
Nükleer bombaları Monroe ve Foster'ın fırlattığına dair kanıtları olduğunu söylüyorlar. - Bunun yalan olduğunu biliyoruz.
По их словам, у них есть доказательства, что Монро и Фостер запустили ядерные ракеты.
Biliyorsunuz sigaranın sizin için kötü olduğunu iddia ediyorlar ama bunu kanıtlamak için hiç medikal kanıtları var mı?
Знаете, говорят, что курение вредит здоровью, но есть ли медицинские данные, подтверждающие это?
Okuldaki kötü kız, Alexis'in sevgilisini tuzağa düşürerek öpmüş ve görsel kanıtları da sitesine yollamış.
Подлая одноклассница обманом поцеловала парня Алексис, и выложила фото как доказательство на свой сайт.
Lindsay ve Tobias Maggie'nin hamileliğini doğrulayacak olan kanıtları topluyorlardı.
Линдси и Тобиас собирали доказательства, подтверждающие беременность Мэгги.
Masumlar Projesi yeni kanıtları inceledi ve davanı üstlenmeme kararı aldı.
Проект рассмотрел новые улики и решил не брать ваше дело.
Katil kanıtları yok etmeye çalıştı Bu, suç ona bağlı Sadece o telefonu kapatmayı unuttu.
Убийца пытался уничтожить доказательства, которые связывали его с преступлением только он забыл выключить телефон.
Belediye başkanının eşi, kan banyosunun içinde üst katta yatıyordu benim takımım geldi ve olay yerindeki kanıtları temizledi.
Жена мэра лежит в луже крови в то время, как моя команда уничтожает улики на месте преступления.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.
In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.
Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.
Advert