Sentence examples of "kavga ettiğimizi" in Turkish

<>
Sana gelip söyleyecektim, sonra bu kavga olayı patlak verdi ve ne yapacağımı bilemedim. Я шла сказать тебе, но потом случилась эта драка, и я разволновалась.
Floki Hıristiyan bir krala ve Hristiyan bir Tanrıya hizmet için kendi Tanrılarımıza ihanet ettiğimizi söylüyor. Флоки говорит, что мы предаём наших богов, служа христианскому королю и христианскому богу.
Ne bekliyordun, dürüst bir kavga mı? А что ты ждал? Честной драки?
Hepimiz bazı şeylerin basına sızdırılmasından ne kadar nefret ettiğimizi biliyoruz. Мы все ненавидим, когда что-то неприятное попадает в прессу.
Lütfen, buraya kavga etmek için gelmedim. Прошу, я пришел не для ссоры.
Ya da çarpıcı bir haberi hak ettiğimizi düşünüyorlar. Или они считают, что мы заслужили сенсацию.
Onca zamanı kavga ederek harcadık. Все эти годы напрасной борьбы...
Onlara önerdikleri rakamı kabul ettiğimizi söyledin, değil mi? Ты сказал ей, что мы согласны, верно?
Kavga eden bir çiftin seslerini duymuş. Он слышал, как они ссорились.
Bay Başkan, Bulgaristan'a kabul ettiğimizi bildirelim mi? - Tamam, Bulgarları arayın. Думаю, вы не против, чтобы мы сообщили болгарам, что мы согласны.
Kız kardeşinle kavga ettim. Ben köye dönüyorum. Я поссорилась с твоей сестрой и уезжаю.
Hey, bak. Bu Noel ve kavga etmeyeceğiz. Послушайте, давайте не будем ссориться на Рождество.
Şimdilerde kahrolası seçimler hakkında kavga ediyoruz. Теперь мы ругаемся о чертовых выборах.
Oradaki çift, birazdan kavga etmeye başlayacak. Та парочка, они сейчас начнут ругаться.
Büyük ihtimalle şimdi kavga ediyorlardır. Они возможно ругаются прямо сейчас.
Geçmişte kavga ettik, fakat... Мы ссорились раньше, но...
Ben de tam kavga arıyordum. Я как раз искала драку.
Beni bu halimle görmek üzere olmandan nefret ediyorum. Ama artık seninle kavga edecek gücüm kalmadı, Ray. Невыносимо, что вы видите меня таким, но у меня больше нет сил бороться, Рэй.
Maya ve ben geçen geceki partide kavga ettik.... ve o günden beri onunla konuşmadım. Мы поссорились с Майей, и с тех пор я даже не говорила с ней.
İçimde kavga edecek güç kalmadı artık. У меня просто не осталось борьбы.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.