Sentence examples of "kaybetmek" in Turkish

<>
Onu bu kadar genç yaşta kaybetmek zor olmuş olmalı. Должно быть, было тяжело потерять ее так рано.
Böyle peş peşe kızlarımızı kaybetmek için çok küçük bir kasabayız. У нас слишком маленький городок чтобы вот так терять девчонок.
Bu üç kişi bir milyonu kaybetmek için uğraşıyorlar. У этих трех человек есть шанс проиграть миллион.
Bekâretimi kaybetmek benim için mükemmel bir deneyimdi. Потеря девственности стала для меня отличным опытом...
Yemek çalmaya çalışan bir serseriyle daha fazla zaman kaybetmek istemedim. Не хотел тратить время на бродягу, попытавшегося украсть еду.
Birini kaybetmek çok kolay, değil mi? Ведь очень легко потерять человека, да?
Bu adamın telefonunu hemen şuraya yazacağım zira, zaman kaybetmek istemediğinin farkındayım. Я сразу дам его номер, ведь ты не станешь терять время.
Kendini imha ediyorken bile, daha fazla çuvallamak, kaybetmek, ölmek ve diğerlerinden daha fazla kokmak zorundasın. При всем саморазрушении ты хочешь проиграть крупнее, потерять больше, умереть раньше других, вонять сильнее других.
Bekle, Alicia, eşimin ve çocuklarımın parasını kaybetmek istemiyorum. Подождите. Я не хочу потерять мужа и деньги моих детей.
Bu tekrar gördüğüm bir kabus gibi ve başka birini daha kaybetmek istemiyorum. Это как повторяющийся кошмар, и я не хочу терять кого-то еще.
Senin tek hareketin iksirle oynamak, çatışmayı kaybetmek, ve iki hareket sonra, oyun. Твой единственный ход - разыграть зелье, проиграть схватку, и двумя ходами позже игру.
Bir kardeş kaybetmek nasıl bir şey olduğunu hayal bile edemiyorum. Даже не могу представить, как это - потерять брата.
Buradaki en değerli insanları kaybetmek istemiyorum ama sahada bir uzmana ihtiyacımız var. Не хочу терять наиболее ценных людей, но в походе необходимы эксперты.
Baba, elbette seni kaybetmek çok daha kötüydü ama burada daha önemli bir konuya parmak basmak istiyorum. Да, папа, потерять тебя было гораздо хуже, но я пытаюсь отстоять свою точку зрения.
Güzel, çünkü bunun senin için ne kadar zor olduğunu biliyorum bu yaşta böyle bir işi kaybetmek. Хорошо, потому что я знаю, как трудно человеку твоего возраста терять работу в сфере обслуживания.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.