Sentence examples of "kokuşmuş topluluğun" in Turkish

<>
Bu kokuşmuş topluluğun adına rehabilitasyon dedikleri şey uzlaşmaya çalışmaktan başka bir şey değil. Это прогнившее общество, которое называет это реабилитацией. Ничто иное, как компромисс.
Bereketli bir avlanma için topluluğun bir araya gelmesi izlenecek anlardan biri. Момент сбора общины с целью плодотворного улова следует понаблюдать.
Emily Thorne kokuşmuş vaadi önce de kullanmıştı. Эмили Торн пыталась купить меня на это?
Sen harika bir topluluğun parçasısın. Ты - часть замечательного общества.
Bismarck'da bir şeylerin kokuşmuş olduğunu biliyordum. Я чувствовал что-то гнилое в Бисмарк.
Bu topluluğun dışında bulunan kişilerle iletişim yasaklanmıştır. Общение с лицами вне этого сообщества запрещается.
yılında, Kokuşmuş yarım milyona mal olmuştu. Ещё в Вонючка стоил здесь почти полмиллиона.
Ama iblisler topluluğun içine girmek istedi. Но демоны хотели вселиться в Круг.
Sen ve Lin! Bu kokuşmuş bir tanrı değil! Сэн и Рин, наш гость - не Болотник.
Herkes büyük bir topluluğun üyesi olmaktan hoşlanmaz. Не каждому нравится быть частью большого сообщества.
Adam cazgır, kokuşmuş ve tam bir dangalak. Он глухой, вонючий и тупой как вафля.
Herhangi bir iş ya da topluluğun mevcut değeri gelecekteki başarılarında yatıyor. Реальная стоимость любого бизнеса или общества - это его дальнейшие перспективы.
Pis ve Kokuşmuş, en hızlı dansı yapmış. Evet. А Вонючка и Колючка станцевали самую быструю ирландскую джигу.
Nick senden önce bu topluluğun bir parçasıydı. Ник был частью Круга еще до тебя.
Sonra elini kavanoza daldırdığında şeker yerine ölü ve kokuşmuş bir fare çeker. ' Пусть она сунет руку за сластями и ухватит вместо них вонючую мышь ".
Lancu senelerdir bir dost ve topluluğun sıkı bir koruyucusu oldu. Янку наш друг уже много лет. Он защищает наше общество.
Uçağa daha kokuşmuş bir şey getiremez miydin? Ничего вонючее не мог принести в самолет?
Ama hastane bu topluluğun bir parçası. Но больница - часть этого общества.
Er ya da geç, kokuşmuş bir odada, başucunda bunlardan biri dikilirken ölürsün. Рано или поздно, ты умрешь в дыре, побежденный одной из этих тварей.
Topluluğun bir parçası değilsin. Ты не часть коллектива.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.