Sentence examples of "kontrol" in Turkish with translation "контролировать"

<>
Duyguları kontrol edebilme yeteneğim ona iyi hizmet etti. Мое умение контролировать эмоции сослужило ей хорошую службу.
Nasıl görünürse görünsün, bu direklerin hepsini aynı anda kontrol edebilmek... Не важно как это выглядит, но контролировать столько столбов сразу...
Adam bir banka soyguncusu ve havayı kontrol edebiliyor. Он грабитель банков, и может контролировать погоду.
Ben sadece dedikodu kazanını kontrol etmeye çalışıyorum. Понятно? Я просто пытаюсь контролировать слухи.
Diğeri ise "Vahşi olanı kontrol edemezsiniz" diye yazdı. Кто-то другой написал "Вы не можете контролировать дикую природу"
Zar zor görebiliyorken nasıl bir şeyi kontrol edebilirim ki? Как я могу контролировать что-то, когда едва вижу.
Hükümet onları desteklemek istiyor, kontrol etmek değil. Правительство хочет поддерживать их, а не контролировать.
Halkın tepkisini kontrol etmek için bir plan yapmamız gerek. Мы должны составить план, как контролировать реакцию общественности.
Ne zamandan beri yabancıların hayatlarımızı kontrol etmesine müsaade ediyoruz, Dyson? С каких пор мы позволяем незнакомцам контролировать наши жизни, Дайсон?
Bununla savaşmaya çalıştım onu kontrol etmeye çalıştım ama benden daha güçlü. Я пыталась бороться, контролировать его, но это сильнее меня.
Her şeyi bilmek, herkesi kontrol etmek, kimseye güvenmemek zorundasın. Ты должен все знать, всех контролировать, никому не доверять...
Neden? Beni kontrol edesin diye mi? Зачем, чтобы ты мог меня контролировать?
Florür zihinlerimizi kontrol etmek için komünistler tarafından kullanılırdı. Фториды используют коммунисты, чтобы контролировать наш разум.
Roma tüm inanç ve ilmi kontrol edecek. Рим будет контролировать всю веру и знания.
Eğer polisler burayı istila ederse, bizim için kontrol etmesi daha basit olur. Если военная полиция вторгнется сюда, то нам будет проще здесь все контролировать.
Öfkeni kontrol etmenin en iyi yolu Vücudunu kontrol etmektir. Лучший способ обуять свой гнев - научиться контролировать тело.
Toplumun görevi ise, bu tehlikeli güçleri bastırıp kontrol etmekti. И работа общества - подавлять и контролировать эти опасные силы.
Sonunda, çok uzun gelen bir süreden sonra, biraz kendimi kontrol edip sakinleşmeyi başardım. Но наконец, спустя вечность, я была в состоянии немного себя контролировать и успокоилась.
Bütün vücudunu bu basınç noktasından kontrol edebilirim ve bıçağın ucu da direkt radyal arterine bakıyor. Я могу контролировать твое тело отсюда, и мой нож утыкается в твою лучевую артерию.
Karın bölgesinde hassasiyet var ve kanamayı kontrol altına almam gerek. У него болезненность области живота и мне нужно контролировать кровотечение.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.