Sentence examples of "kontrol" in Turkish

<>
Duyguları kontrol edebilme yeteneğim ona iyi hizmet etti. Мое умение контролировать эмоции сослужило ей хорошую службу.
Bunu isterseniz kontrol edebilirsiniz, ama sizden ihtiyatlı olmanızı rica ediyorum. Вы можете это проверить, но я прошу вас быть деликатными.
Onlar eski ve kontrol birimlerinin ne yapacağı bilinmez. Они старые, и их блок управления непредсказуем.
Ayrıca bilinen iş ortakları, müvekkilleri, dava ettiği kişileri de kontrol ettim. Я проверил его партнеров, клиентов, тех, с кем он судился.
Taylor Shaw'a olan bağlantımı beni kontrol etmek için kullandılar. Они использовали имя Тейлор Шоу, чтобы управлять мной.
Git, hasarı kontrol et ve bize bildir. Иди проверь повреждения и сообщи по внутренней связи.
İtfaiyeciler alevleri söndürdü. Bir saat içinde yangını kontrol altına almış olurlar. "Пожарные потушили огонь и проведут там контроль в течении часа.
Sebebi ne olursa olsun birinin suyu kontrol ettiği ortada. Какой бы ни была причина, кто-то контролирует воду.
Sıcaklık kontrol paneli, seviye, bölüm. Панель контроля температуры, уровень, секция.
Benim adım yazmıyor ama, Sarah kontrol etti. Тут нет моего имени, но Сара проверила.
Tamam, devreleri kontrol et ve sigorta telinin amperini artır. Так, проверьте электрическую сеть и силу тока в кабеле.
General, Carter'ın çevirme bilgisayarını tekrar kontrol etmesini isteyebilir miyim? Генерал, не возражаете, если Картер проверит наборный компьютер?
O aleti kontrol edecek, sen de kamerayı. Она управляет устройством, но вы контролируете камеру.
Bir takıntım var, her yolculuğumda pasaportun benimle olup olmadığını beş dakikada bir kontrol ediyorum. У меня обсессивно - компульсивная привычка проверять паспорт каждые пять минут во время путешествий.
İkisi en büyük orduları kontrol ediyorlar.. Они оба контролируют самые большие армии.
En azından hasta yükleri kontrol etmeye geldiğiniz için teşekkürler Doktor. Спасибо, доктор, что хотя бы проверили зараженный груз.
Evet, sadece göldeki iki tekneyi kontrol edeceğim. Да, только проверю две лодки на озере.
Öncelikle sekmeye karşı mermi yolunu falan kontrol etmez misin sen? Ты разве не проверяешь траекторию на рикошет или типа того?
Öyle ve ucuz otellerde kimlik kontrol etmiyorlar. O yüzden elimizde olan bu. Дешевые гостиницы не проверяют документы - это все, что нам остается.
bana CTE durumunun kontrol atlında olduğunu söylemişti. Гордон сказал, что болезнь под контролем.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.